Futbolda temel teknikler iki ana başlık da incelenir;
A- Topsuz Yapılan Teknikler
B- Topla beraber yapılan Teknikler
TOPLA YAPILAN TEKNİKLER
TOPSUZ YAPILAN TEKNİKLER
Topa vuruş Teknikleri
Koşma
Top Kontrol Teknikleri
Sıçrama
Dripling Teknikleri
Vücutla Sıkıştırma
Aldatma Teknikleri
Yön Değiştirme
Markaj Teknikleri
Taç Atış Teknikleri
Kaleci Teknikleri
A- Topsuz Olarak Yapılan Teknikler
Koşma: Futbol oyununda koşma diğer yapılan hareketler içinde en önemlisidir. Oyuncu topla ya da topsuz olarak koşabilir. Eğer topla beraber mesafe katediyorsa buna dripling adı verilir. Topsuz olarak katedilen bir mesafe varsa adı topsuz koşudur. Oyuncuların koşarken ayaklarının yere sağlam basması gerektiği sözü futbol çevresinde sıkça söylenen bir sözdür. Futbolcular oyun alanında vücut ağırlıklarını her iki ayağına eşit olarak paylaştırmalıdır ki oyun alanında dengeyi sağlayabilsinler. Her an ve her saniye koşmak neredeyse imkansızdır. Bu yüzden sporcular enerjilerini oyun süresine göre ayarlamalıdır. Süratli bir koşu için bacaklar hafifçe bükülmeli, vücut ağırlığı hafifçe öne alınmalı ve ayak tabanları ağırlık merkezinin odak noktası olarak ayarlanmalıdır.
Yön Değiştirme: Futbol oyunda sporcular saha içerisinde istediği hareketleri yapabilmek, savunmadan hücuma çıkabilmek, hücumdan savunmaya dönebilmek, rakibinden kurtulmak yada onu aldatmak için saha içerisinde yön değiştirmesi gerekir.
Oyuncu rakibinin hareketlerine ve oyunun durumuna göre hareketlerini yönlendirmelidir. Oyunun her anında, bir hareketi yapabilmek, yön değiştirebilmek, durabilmek, rakibi yanıltmak için hazırlıklı olunmalıdır. Duruşlarda vücut ağırlığı arkaya doğru verilirken, koşu anında öne doğru olmalıdır. Yön değiştirmede önemli olan adımların küçültülmesi ve vücut ağırlığının sporcunun kontrolü altında olmasıdır. Ani olarak yapılan yön değiştirmeler rakip takımın oyun kurgusunu bozacaktır. Yön değiştirmelerde vücudunu iyi kullanan ağırlık merkezini iyi kontrol eden sporcular her zaman avantajı da elinde bulundurur.
Sıçrama: Futbol oyununda sporcular sıçrama ile bir çok pozisyonda kendisine yada takımına avantaj sağlar. Bu yüzden sadece topsuz temel hareketlerin değil topla yapılan bir çok hareketin temelinde etkin bir fiziksel özelliktir.
Oyunun herhangi bir bölümünde iki takımında sahip olamadığı yüksek toplara sıçrama yeteneğinin kullanılarak sahip olabilme ya da rakibin sahip olmasını engellemek amacıyla futbolcuların iyi bir sıçrama yeteneğine sahip olmaları gerekir. Önemli olan sıçrama yeteneğini doğru yerde doğru zamanda kullanabilmektir.
Vücutla İtme Sıkıştırma ve Top Saklama: Oyun alanında sadece topla yapılan hareketleri veya topsuz olarak gerçekleştirilen hareketleri iyi bilmek yada uygulamak yeterli olmayabilir.
Oyuncular oyun süresince rakipleri ile yakın temas içerisindedir. Nizami olarak yapılan şarjlarla takımlarına avantaj sağlayabilirler. Rakibin topa sahip olmasını engellemek amacıyla sahanın herhangi bir yerinde vücudunu kullanarak topu saklayabilir. Vücut ile yapılan itme ve sıkıştırmalar (şarjlar) rakibin dengesini bozarak topa sahip olmalarına ya da olumsuz kullanmalarına da neden olabilirler.
B- Topla Beraber Yapılan Teknikler
Topa vuruş Teknikleri
Top Kontrol Teknikleri
Dripling Teknikleri
Aldatma Teknikleri
Markaj Teknikleri
Taç Atış Teknikleri
Kaleci Teknikleridir.
I. TOPA VURUŞ VE TEKNİKLERİ
Futbol Temel Tekniklerinden en önemlisi olarak değerlendirilebilir. Futbol oyununda istenilen amaca ulaşmak için tekniğin uygulanması büyük önem taşımaktadır.
Oyun alanı içerisince ve oyun süresince topa hareket kazandırmak amacıyla uygulanan tekniklerdir. Futboldaki temel tekniklerinden en çok kullanılanıdır. Sporcu kendi takımı hesabına avantaj elde etmek amacıyla oyunun tüm bölümlerinde bu teknikleri kullanır. Bu tekniklerin eksiksiz olarak kullanılması ile başarı yüzdesi oldukça artar.
Ayak İçi Vuruş Tekniği
Genellikle yerden ve kısa mesafeler için kullanılan bir vuruş tekniğidir. Futbolda yapılan tün vuruşlar içerisinde isabet oranı en yüksek olanıdır. Kabaca vuruş, ayak baş parmak eklemi ile topuk kemiğinin sınırladığı alan ile yapılmalıdır.
Topa hafif yan pozisyonda ve düz bir doğrultu üzerinde yaklaşılmalıdır. Destek ayağı vücudun dengesini sağlamak amacı ile dizden hafi bükülüdür ve topun hafif yan gerisinde bulunmalıdır. Destek ayağının ucu topun atılmak istendiği yeri gösterir vaziyette olmalıdır. Vuruştan önce vücut ağırlığı tamamen destek ayağına aktarılmalı vuruş yapacak olan ayak geriden kalçadan savrularak topa vurmalı ama çok abartılı şekilde geriye doğru da açılmamalıdır. Vuruş anında topa vuran ayağın vuruş yüzeyi topa dik açı yapacak şekilde, ayak bileği sabit ve sert tutulmalı, vuruş topun yatay orta çizgisine yapılmalıdır. Ayağın topun alt bölgesinde kalması topun yükselmesine neden olacaktır. Vuruş ayağı yere paralel bir durumda ve bilek ekleminden dışa döndürülerek yatay bir konumda hareket ettirilmeli, ayak ucu topuk bölgesinden hafif yukarıda olmalıdır. Bu vuruşun isabeti açısından önemlidir.
Vuruş sırasında kalça, diz ve bilek eklemlerinin gerginliği artırılmalı ayak bilek ekleminde oluşturulan dışa dönük durum asla bozulmamalıdır. Vuruş yapılırken destek ayağını tamamen yerdedir, vuruş sonrasında vücut ağırlığı destek ayak ucuna alınmalıdır.
Birçok kaynakta destek ayağının topun 10-15 cm. yan gerisinde bulunması gerektiği belirtilir. Oysa ki bütün sporcuların anatomik yapıları birbirlerinden farklılık göstereceğinden futbolcular kendileri için en uygun uzaklığı kendileri seçmelidirler.
Vuruş öncesinde ve anında kollar dengeyi sağlarlar. Vücut hafifi dik ve geriye yatık bir durumda olmalıdır. Vuruş ayağına uzak olan kol ileride, yakın olan kol ise hafif geride kalmalıdır. Futbolcuların vuruş sırasında rahat hareket edebilmeleri vuruşu etkileyen bütün kasların koordinasyonu ile mümkün olacaktır.
Ayağın en geniş yüzeyi ile yapılan bir vuruş olduğu için isabet oranı yüksektir. Çok uzun mesafelerdeki paslaşmalarda kullanılmaz. Sporcu atacağı pasın mesafesine göre ayağını geriden ve kalçadan ölçülü bir şekilde savurmalıdır. Koşu anındaki kullanımında dengenin sağlanması güç olduğu için vuruşun tatbiki güçleşir.
Ayak içi vuruş duran ve hareket eden toplarda kullanılabildiği gibi havadan gelen toplara karşı da kullanılabilir. Duran ve hareket den toplara karşı yaklaşma adımları küçük vuruşun yapılacağı son adım büyük alınarak vuruş gerçekleştirilmelidir. Yüksekten gelen toplara yapılan ayak içi vuruşları direkt olarak havada yada yer ile karışık olarak yapılabilirler. Yalnız yüksekten gelen toplara yapılan vuruşlarda vücut ağırlığı hafif geriye doğru aktarılmalıdır.
Ayak İç-Üst Vuruş Tekniği
Futbol oyununda en çok kullanılan vuruşlardan biridir. Kısa mesafelere kullanıla bildiği gibi uzun mesafelere top atabilmek için kullanılır. Tüm duran toplarda sıkça kullanılan etkili bir vuruş tekniğidir.
Topa temas yeri; iç vuruş tekniğinde ki ayak başparmağı eklem başlangıcından bilek ekleminin ön ve iç-yan yüzeylerini oluşturan kısmı olarak nitelendirilebilir. Kabaca kramponun bağcıklı kısmının iç-yan tarafı ile yapılan vuruş olarak adlandırılabilir. Hangi ayakla vuruş yapılacaksa yönelenim ters istikametten yapılmalıdır. Topa karşı, vuruş ayağına ters yönde, kavisli bir doğrultu üzerinde yönlenilerek yaklaşılmalı, kısa adımları izleyen son uzun adım sonrasında destek ayağı topun yan gerisinde bulunmalıdır. Destek ayağının konulmasından hemen sonra vuruş ayağı kalçadan sallanarak ayak iç-üst yüzeyi ile vuruş gerçekleştirilir.
Topa yaklaşım topun yan gerisinden kavisli bir doğrultuda gerçekleştirilmelidir. Topa yaklaşım doğrultusu topun gideceği yöne doğrultusuna 40 derecelik bir açıdan fazla olmamalıdır. Destek ayağı topa yaklaşım sonrası vuruş yönünde ve yan pozisyonda topun 20-25 cm. yan gerisine konulmalıdır. Destek ayağı vuruş aşamasına kadar ağırlık merkezidir ve yere tam olarak basar. Vuruş anında ve sonrasında ise vücut ağırlığı ayak ucu serçe parmak kısmına doğru aktarılmalıdır. Vuruş sırasında destek ayağı hafifçe bükülmeli ve vuruşun gerçekleştirildiği aşamada gerginlik kazanmalıdır.
Vuruş; top merkezinin altında kalan noktaya, ayak bilek ekleminden gergin bir konumda dıştan içe bir doğrultuda top yönünde yay çizecek şekilde yapılmalıdır. İç-üst vuruşlarda vuruşun topu keser şekilde merkez noktanın altındaki yüzeylere yönlendirilmesi topun yükselmesine neden olur. futbolcular ne kadar falso vermek istiyorlarsa o kadar topun yan yüzeyine vuruşu gerçekleştirmelidirler. Vuruş sırasında bacak hafif gergin konumda, kalça ve diz ekleminden hafif yan durumdan yay çizer vaziyette savrulmalıdır. Vuruş anında doğru açının bulunması için sporculara yardımcı olunmalıdır. Destek ayağının topa olan uzaklığı ve konumu konusunda anatomik yapıları dikkate alınarak ısrarcı olunmamalıdır.
Bütün vuruşlarda olduğu gibi bu vuruşta da kollar dengeyi sağlarlar. Vuruş ayağının ters yönündeki omuz vuruş öncesinde hafifçe önde iken vuruş sırasında geride kalmalıdır. Destek ayağının üzerindeki kol açık bir durumda dengeyi sağlarken vuruş ayağının üzerindeki kol hafifçe bükülü durumdadır.
Ayak iç-üst vuruşu durağan ve hareketli toplara yapılabildiği gibi yüksekten gelen toplara karşıda yapılabilir. Yüksekten gelen toplara yapılan vuruşlarda vücut pozisyonu ve zamanlama çok önemlidir.
Ayak Üst Vuruş Tekniği
Kabaca kramponun bağcıklı kısmı ile yapılan vuruş olarak adlandırılabilir. Ayak parmak eklemlerinin başlangıç noktaları ile ayak bileği arasında kalan ve ayağın sırt bölgesi diye adlandırılan kısım ile yapılan vuruş olarak tanımlanabilir. Vuruş alanı kısıtlı olmasına rağmen küçük yaşlarda teknik tam anlamıyla öğretilirse uygulamada sorun yaşanmaz.
Uzak mesafelere pas atmak amacıyla kullanılan bir vuruş olmasına rağmen tüm duran toplarda ve oyun alanının bütün bölümlerindeki hareketli toplara uygulanabilen bir tekniktir. Son vuruş olarak adlandırılan gol vuruşu olarak sıkça kullanılır.
Vuruş sırasında topa vuruş yönünde ve düz bir doğrultuda yaklaşılmalıdır. Topa vuruş için hareketlenmelerde ilk adımlar kısa son birkaç adım uzun alınmalıdır. Sporcunun bulunduğu yeden bu vuruşu yapması oldukça zordur. Bu yüzden hızlanma adımları atılmalıdır.
Destek ayağı topun 10-15 cm. yanına ve hafif gerisine konulmalıdır. Vuruş yapılırken destek ayağı topun yan gerisine ayak tabanı tamamen yere basar durumda konulmalıdır. Vuruş anında ise vücut ağırlığı ayak ucu üzerine doğru kaydırılmalıdır. Destek ayağı vuruş anında hafif bükülü durumda ve esnek olmalıdır.
Vuruş ayağı bilek ekleminden gerilmeli ve ayak ucu yere 90 derecelik açı yapacak şekilde düz bir doğrultuda tutulmalıdır. Topun merkez noktasına yapılan vuruşlarda top yerden, merkez noktanın alt kısmına yapılan vuruşlarda yükselerek gider. Vuruş sırasında vuruş ayağı gereğinden az veya fazla bükülmemelidir. Bu yüzden sporcular kendilerine uygun olan yüksekliği deneyerek öğrenmelidirler. Vuruş ayağı düz bir doğrultuda kalçadan savrulmalı, çabuk ve hızlı bir şekilde yay çizerek vuruş yapılmalıdır. Doğru teknikle uygulanan ayak-üstü vuruşlar büyük bir hız kazanırlar. Ayrıca vücut ağırlığının geride kalması topun yükselmesine eden olur.
Topa yaklaşma esnasında vücut dik ve hafif öne yatık vaziyette olmalıdır. Kollar vücut dengesini sağlamak amacıyla yanlarda açık vaziyettedir. Vuruş sırasında vuruş ayağının hizasındaki kol ileride iken vuruş anı ve sonrasında geride yer almalıdır. Vücut ağırlık merkezinin önde veya geride kalması topun yüksekliğini etkileyen bir faktördür.
Durağan ve hareketli toplara yapılabildiği gibi yüksekten gelen toplara karşıda kullanılabilen bir tekniktir. Yüksekten gelen toplara yapılan ayak üstü vuruşun bir diğer adı da vole vuruşudur. Futbolcular öne, sağa, sola ve geriye doğru bu vuruşu geçekleştirebilirler. Yüksek toplara yapılan vole vuruşları oldukça güç bir tekniktir. Profesyonel seviyedeki oyuncular bile bu vuruşu her an gerçekleştiremezler. Vuruş alanının kısıtlı olması ve zamanlamanın çok iyi yapılması gerekliliği gibi faktörler vuruşun verimini etkiler.
Öne doğru yapılan vole vuruşlarında topun tam alt merkez noktasına vurulmalıdır. Öne doğru yapılan vole vuruşları yerden seken toplara yerle karışık olarak da vurulabilir. Bu vuruşlar top bir süre sonra yüksekliğini kaybedeceğinden kaleciler için kurtarılması zor olan bir gol vuruşudur. Sağa ve sola yapılan vole vuruşlarında destek ayağı çok iyi ayarlanmalı ve futbolcu top gelmeden pozisyonunu almalıdır. Vuruş bacağını yere yatay bir vaziyette tutmalı ve vole vuruşunu gerçekleştirmelidir. Geriye doğru yapılan vole vuruşları oldukça tehlikelidir. Sporcuların yaralanmalarına neden olabilir. Bu yüzden mecbur kalınmadıkça denenmemeli ve tekniği tam anlamıyla uygulayamayan sporcular asla yapmamalıdır. Ayrıca rakip takım oyuncuların üst ekstremite bölgelerinde yaralanmalara da neden olabilecek bir vuruş türüdür. Her iki ayağın da yerden kesilmesi sonucu vücudun dengesi sağlanamaz. Sporcu tekniği iyi öğrenmişse ve etrafında rakip oyuncu bulunmuyorsa tekniği uygulamaya koymalıdır.
Ayak Dış-Üst Vuruş Tekniği
Ayağın serçe parmak eklem başlangıcından, ayak bilek eklem başlangıcına kadar olan ayağın yan-dış bölümü ile yapılan vuruş olarak adlandırmak yanlış olmaz. Oyun alanında diğer vuruşlar kadar sık kullanıldığı söylenemez Kısa ve uzun mesafeli paslaşmalarda ve duran toplarda kullanılabilen bir tekniktir.
Topun atılacağı yöne göre topa yaklaşım farklılık gösterir. Eğer falsolu bir vuruş gerçekleştirilmek isteniyorsa topa düz bir doğrultuda gelinmeli, eğer falsosuz bir vuruş gerçekleştirilmek isteniyorsa hafif yan konumdan hareketlenmelidir. Ayrıca sağ ayakla yapılacak vuruşlarda topa yaklaşım sağdan, sol ayakla yapılacak vuruşlarda soldan bir açı ile topa yönlenmek gerekir. Topu düz bir doğrultuda yönlendirmek gerekiyorsa topa karşı vuruş yönünde yan bir konumda yaklaşmak doğru olacaktır.
Topa karşı düz bir doğrultu üzerinde yaklaşılıyorsa destek ayağı topun 15-20 cm. yan-gerisinde, çapraz veya yan bir konumdan yaklaşılıyorsa 20-25 cm. yan gerisine konulmalıdır. Sporcular vuruş tekniğin öğrenimi aşamasında kendilerine uygun olan mesafeyi kendileri ayarlamalıdırlar. Vuruş öncesinde destek ayağı tamamen yere basarken vuruş anı ve sonrasında vücut ağırlığı ayak serçe parmağı üzerine doğru kaydırılmalıdır. Vuruş sırasında destek ayağı diz ekleminden bükülü ve gergin bir durumda vücut ağırlığını dengeler.
Vuruş ayağı vuruş anında ayak bilek ekleminden döndürülerek ve gergin tutularak, ayak ucu yere daha yakın bir durumda ve yatay bir konumda tutularak hareket gerçekleştirilmelidir. Topun falso alması aynı zamanda topun vuruluş yüzeyine de bağlıdır. Vuruş anında bacak, kalça ekleminden geniş bir yay çizerek savrulmalıdır. Uzun mesafeli ve etkili bir vuruş için kaslar ve eklemler gergin durumda, kalça ekleminden hızlı ve çabuk bir biçimde salınarak hareket ettirilmelidir.
Vuruş sırasında vücut dik ve hafif öne doğru olmalıdır. Kollar yanlarda yapılacak olan tekniğin biçimine uygun olarak yer almalıdır. Vuruş ayağının üstünde yer alan omuz vuruş sırasında önde destek ayağı hizasındaki kol ise dengeyi sağlamak amacıyla geride ve açık durumdadır.
Ayak dış-üst vuruş tekniği durağan ve hareketli toplara yapılabildiği gibi seken yada yüksekten gelen toplara da karşı da yapılabilir. Kaynaklarda yüksekten gelen toplara yapılan ayak dış-üst vuruşlarda vole olarak adlandırılmıştır. Volenin kelime anlamı topa yere düşmeden vurmaktır. Bu yüzden bu sınıflama da yanlış olmayacaktır. Yüksekten gelen toplara hızlanma adımı alarak ya da durağan vaziyette vurulabilir. Futbolcu top gelmeden önce pozisyonunu iyi ayarlamalı ve zamanlamasını iyi yapmalıdır. Çok yüksek toplara uygulanması oldukça güçtür, bu yüzden yer ile diz hizasına kadar olan yüksekliklerde uygulanabilir. Tekniğin uygulanması yerden yapılan vuruşlarla hemen hemen aynıdır. Sadece vuruş ayağının yüksekliğinin ve zamanlamanın iyi ayarlanması gereklidir.
Ayak Dış Vuruş Tekniği
Ayak serçe parmağı ve ayak topuğuna kadar olan bölüm ile yapılan vuruş olarak adlandırılabilir. Ayak dış kısmı ile yapılan vuruşlar genellikle dış-üst kısmı ile yapılan vuruşlar ile karıştırılır.
Destek ayağı topun yan gerisindedir. Vücut ağırlığı her iki bacağa eşit şekilde paylaştırılmış durumda olmalıdır. Vuruş anında ağırlık merkezi destek ayağıdır ve kollar dengeyi sağlamak amacıyla her iki yanda ve açıktır. Topa temas yüzeyi sınırlı olduğundan oldukça zor bir tekniktir. Kaynaklarda uzun mesafelere topu göndermekte kullanıldığı söylense de gerçekte bu mümkün değildir. Oyuncular rakipten topu saklamak amacıyla (aldatma) kendi eksenleri etraflarında dönebilirler ya da yön değiştirirler. Beckenbauer aldatma tekniği bu vuruş tekniği ile ortaya çıkmıştır. Ayrıca dış vuruş kısa paslaşmalarda da etkilidir. Rakibi yanıltmak ve topa ivme kazandırabilmek amacıyla oyun alanının bütün bölgelerinde kullanılabilir.
Futbolda Kafa İle Yapılan Vuruşlar
Günümüz futbolunda takımı oluşturan bütün oyuncuların hava hakimiyetlerinin üst düzeyde olması beklenir. İyi bir sıçrama yeteneğinin yanında iyi bir zamanlama becerisi şarttır. Özellikle küçük yaşlardan itibaren futbolculara doğru bir kafa vuruş tekniği kazandırılmalıdır.
Yüksek gelen toplarda ve ayak ile yapılacak olan vuruşun anında avantajın kaybolacağı durumlarda kullanılan kafa vuruşu; görsel yoğunlaşma, topa karşı yönlenim, doğru olan yüzeyin topla buluşması, vücut üst ve alt bölümlerinin uygunluğu ve bütün vücut kaslarının koordinasyonu ile uygulandığı zaman ayak ile yapılacak olan vuruşlardan daha etkili olmaktadır.
Küçük yaşlardaki futbolculara öncelikle alın bölgesi ile yapılan vuruştan başlanarak öğretilmelidir. Alın dışında amaca yönelik olarak kafa bölgesinin herhangi bir yeri vuruş bölgesi olarak belirlenebilir.
Oyuncular, eğer önlerinde bir rakip oyuncu varsa ve topa yükselmek için yeterli mesafe yoksa durdukları yeden çift ayak ile sıçrayarak kafa vuruşunu geçekleştirirler. Futbolcu kafa vuruşu yapabilmek için gerekli mesafeye sahipse tek ayak üstünde sıçrayarak etkili bir şekilde kafa vuruşunu gerçekleştirebilir. Ayrıca topa ayakla vuruş yapacak kadar zaman yoksa sporcu öne doğru uçarak kafa vuruşunu gerçekleştirebilir. Oyun alanının herhangi bir bölümünde oyunculara durarak ya da hareketli bir şekilde kafa vuruşunu gerçekleştirebilirler. Önemli olan doğru zamanda doğru tercihi kullanarak kendi takımı lehine avantaj sağlayacak şekilde topu kullanmaktır. Alınla yapılan vuruşlarda gözler açık olmalı ve topun yatay çizgisine veya yatay çizginin üstüne vurulmasına dikkat edilmelidir.
Birçok kaynakta kafa ile yapılan vuruşların değişik sınıflandırılması yapılmıştır. Basit olarak kafa vuruşları 5 ana başlık altında incelenebilir;
Çift Ayak Üzerinde Durağan yada Sıçrayarak Yapılan Vuruşlar
Durağan durumda çift ayak üzerinde iken yapılan vuruşlar; karşıdan gelen ve genellikle kafa hizasından gelen toplara karşı uygulanan bir vuruş tekniğidir. Futbolcu çift ayak üzerinde durağan bir durumda iken vuruşu yapacağı yöne doğru kafası ile uzanarak alın yüzeyi ile vuruşu gerçekleştirir. Vuruş anında bacaklar diz ekleminden hafifçe bükülmeli ve daha sonra eklemlerden gerginleştirerek vuruş desteklenmelidir. Topun geliş hızına göre topa gerekli ivmeyi kazandırmak mümkündür. Çift ayak üzerinde sıçrayarak yapılan vuruşlar; karşıdan gelen ve ulaşılabilir bir seviyede bulunan toplara karşı yapılan vuruş tekniği olarak adlandırılabilir. Durağan durumlarda yapılan vuruşlardan daha etkili bir kafa vuruşu mümkündür.
Çift ayak üzerinde destek alınarak, dikey doğrultuda sıçranmalı ve yine alın bölgesi ile vuruş gerçekleştirilmelidir. Genellikle sporcular önlerinde bir rakip oyuncunun bulunduğu durumlarda bu vuruşu tercih ederler. Her iki vuruşta da vücudun bel kısmında kuvvet alınmalıdır. Vuruş sonrasında sporcular yere nasıl düşmeleri gerektiğini bilmelidirler. Ayrıca topa vuruş sıçramanın en üst noktasında yapılmalıdır. Yapılan antrenmanlarda çok tekrar yapılarak sporcular doğru zamanlama ve tercihle vuruşu gerçekleştirebileceklerdir.
Tek Ayak Üzerinde Durağan (Destek Adımlı) yada Sıçrayarak Yapılan Vuruşlar
Tek ayak üzerinde destek adımlı vuruşlar; kafa hizasında gelen toplara karşı topun hızını artırmaya yönelik bir ayağın öne alınarak ve ileriye doğru uzanarak vuruşun gerçekleştirilmesi olarak tanımlanabilir. Topa zamanında ve alın bölgesinin vurulmasına dikkat edilmelidir. Vuruş sırasında ağırlık merkezi iyi ayarlanmalı, her iki bacağın dizlerden hafifçe bükülü ve esnek olması sağlanmalıdır. Vuruş öncesinde vücut geride kalmalı, daha sonra belden esneyerek ileriye doğru uzanma ile vuruş tamamlanmalıdır.
Tek ayak üzerinde sıçrayarak yapılan vuruşlar; karşıdan gelen ve ulaşılabilir bir seviyede bulunan toplara karşı düz bir doğrultu üzerinde yapılan vuruş tekniği olarak adlandırılabilir. Tek ayak üzerinde destek alınarak, dikey doğrultuda sıçranmalı ve yine alın bölgesi ile vuruş gerçekleştirilmelidir.
Genellikle sporcular önlerinde bir rakip oyuncunun bulunmadığı gerekli adım mesafesinin sağlandığı durumlarda bu vuruşu tercih ederler. Topa vuruş sıçramanın en uç noktasında gerçekleştirilmeli ve bel bölgesinden kuvvet alınmalıdır. Yere düşüş esnasında sporcunun iki ayağı üzerine aynı anda düşmesine dikkat edilmelidir.
Topun Yanlara Aktarılması ve Geriye Doğru Yapılan Aşırtma Vuruşlar
Topun yanlara aktarılması alın bölgesi ya da kafanın üst bölgesi kullanılabilir. Vuruş sırasında vücut ağırlığı her iki ayağa eşit şekilde paylaştırılmalıdır. Sporcu kendisine doğru gelen yüksek topa vücut pozisyonunu alarak alnı ya da kafasının üstü ile vurur. Sporcular topa doğru yüzü dönükken veya gelen topa yan olarak pozisyon almışken bacaklardaki esneklik sayesinde takım arkadaşlarına pas olarak kazandırabilirler. Vücut aşırtma esnasında eğer alın ile aktarma yapılacaksa tam olarak alın kısmı atacağı hedefi göstermelidir. Kafanın üst bölümü ile yapılan aşırtmalarda böyle bir durum söz konusu değildir. Kollar her iki yanda ve hafif bükülü durumda vücut dengesini sağlamalıdır. Aşırtma vuruşlar karşıdan gelen yüksek veya kafa hizasındaki topların geriye doğru aşırtılarak yönlendirilmesi olarak tanımlanabilir. Futbolcu top gelmeden önce saha içerisinde pozisyonunu almalı, vücut esnek bir durumda ve bacaklar dizlerden bükülü durumda iken kafa geriye doğru yatırılarak alın ile vuruş gerçekleştirilmelidir. Kafanın üst bölgesi ile yapılan aşırtma vuruşlar da sıkça kullanılır. Sporcu aynı tekniği kafasının üst bölgesini kullanarak gerçekleştirir. Ayrıca aşırtılacak olan uzaklığa göre vuruş şiddeti artırılmalı veya azaltılmalıdır.
İleriye Doğru Uzanarak (Uçarak) Yapılan Vuruşlar
Yüksekliğini kaybeden ya da alçak seviyeden gelen toplara karşı, sporcunun öne doğru uçarak iyi bir zamanlama ile vuruşu gerçekleştirmesi olarak tanımlanabilir. Vuruş alın ile gerçekleştirilmelidir. Vuruş öncesinde bacaklardan kuvvet alınmalı ve ileriye doğru uzanmaya hazırlıklı olunmalıdır.
Sporcular bu tekniği tamamen öğrenmeden uygula-mamalıdır. Aksi takdirde sporcuların yaralanma riskleri oldukça fazladır. Düşme esnasında eller düşüşü yavaşlatmak amacıyla açık olmalı ve yere vücuttan önce temas etmelidir.
Vücudun Diğer Bölgeleri İle Yapılan Vuruşlar
Futbolda el hariç vücudun bütün kısımları ile vuruş yapmak mümkündür. Daha önce söz edilen vuruşlara ek olarak bazı vuruş tekniklerinden bahsetmek gerekebilir.
-- Göğüs ile Yapılan Vuruşlar: Oldukça güç bir vuruş tekniğidir. Kafa ve göğüs hizasından gelen toplara kollardan destek alarak iki omuz arasında kalan bölge ve karın kısmının başladığı alan arasındaki kısım ile vuruş gerçekleştirilmelidir. Futbolcular ayakları ve kafaları ile müdahale edemedikleri toplarda bu vuruş tekniğini kullanabilirler. Vuruş alanı oldukça geniştir. Vuruş anında topun atılacağı yerin uzaklığına göre pozisyon alınır. Eğer hızlanma adımları için yeterli mesafe varsa etkili bir göğüs vuruşu gerçekleştirilebilir. Kollar dirseklerden hafifçe bükülüdür. Ve vuruş anında göğüs ileriye doğru hareketlendiğinde vücuda ivme kazandırmak için kollar yardımcıdır. Vücut ağırlığı her iki bacağa eşit olarak paylaştırılmalıdır. Bacağın herhangi biri önde kalmalı ve destek görevi görmelidir. Bu topun gerekli hızı kazanması açısından önemlidir. Büyük oranda top kontrolü için kullanılan bir vücut bölümüdür.
-- Diz ve Kalça Eklemi Arasındaki Bölge ile Yapılan Vuruşlar: Topa temas alanı göğüs bölgesi gibi fazladır. Futbolcular topa ayakla göğüsle ve kafa ile müdahale edemediği ani durumlarda bu tekniği kullanabilirler. Genellikle kontrol tekniği olarak sınıflandırılan bir bölgedir. Vuruş sırasında destek ayağı bükülü durumda yer alır. Topun geliş yönüne ve topun atılacağı yöne doğru oyuncu pozisyon almalıdır. Hızlanma adımı alınabiliyorsa vuruş daha etkili olarak gerçekleştirilebilir. Vuruş sırasında vuruşun yapılacağı bölge topa doğru hareketlendirilmeli ve vücut vuruş bölgesi ile bütünlük oluşturacak şekilde koordineli bir şekilde hareketlenmelidir. Kollar dengeyi sağlamak amacıyla dirseklerden hafifçe bükülmeli ve vuruşa ivme kazandırmaya yönelik olmalıdır.
-- Topuk ile Yapılan Vuruşlar: Estetik özelliği fazla olan ve rakibi yanıltmaya yönelik bir vuruş tekniğidir. Topun sporcunun gerisinde kalması bu tekniği zorunlu kılan bir faktördür. Ayrıca top tekniği yüksek olan oyuncular estetik özelliği olan bu vuruş tekniğini rakibi aldatmak amacıyla kullanır. Çeşitli şekillerde yapılan topuk vuruşları mevcuttur. Küçük yaşlardaki sporculara doğru vuruş tekniği kazandırılmalıdır.
TOP KONTROL (DURDURMA/DENETLEME) TEKNİKLERİ
Futbolcular topu kullanabilmek için öncelikle kontrol etme becerisini kazanmış olmalıdırlar. Topa vuruş tekniklerinin öğrenilmesi sonrasında yapılan vuruşların denetim altına alınabilmesini sağlamak amacıyla top kontrol teknikleri öğretilmelidir. Modern futbol anlayışında durağan bir şekilde top kontrolü yerini kontrol ile birlikte rakip takım oyuncusunu oyundan düşürme esasına dayanmaktadır. Yani kontrol sonrasında sporcu yapmayı düşündüğü ikinci hareket için kendisine uygulama alanı yaratmak zorundadır.
Futbolcular oyun alanının bütün bölümlerinde ve oyunun her anında top kontrolü için hazır olmalıdırlar. Top kontrolü sırasında takım arkadaşlarının ve rakip takım oyuncularının hareket alanlarını kontrol etmelidir. Bu yüzden yapılan kontrollerde sporcu sürekli olarak oyun alanına bakmalı, kısa bir süre topa bakış gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde kontrol sonrası değişen saha içi kurgusuna uyum sağlamak ve karar vermek zorlaşacaktır.
Top kontrol teknikleri şu şekilde gururlandırılabilir;
Ayak içi ile yapılan kontrol teknikleri
Ayak dış-üst kısmı ile yapılan kontrol teknikleri
Ayak tabanı ile yapılan kontrol teknikleri
Ayak üst kısmı ile yapılan kontrol teknikleri
Diz ve kalça eklemi arasındaki bölge ile yapılan kontrol teknikleri
Göğüs ile yapılan kontrol teknikleri
Kafa ile yapılan kontrol teknikleri
Ayak Tabanı ile Top Kontrolü
Ayak tabanı kontrol adından da anlaşılacağı gibi ayağın taban kısmının parmak uçlarına yakın kısmı ile yapılır. Yerden gelen ve yüksekten öne düşümlü toplara karşı kullanılır. Uygulama esnasında vücut ağırlığı destek ayağına aktarılmalı, kontrol ayağı topun geçişini engelleyecek şekilde bilek ekleminden gerilerek yukarıya kaldırılmalıdır. Top kontrol ayağının bu hareketi ile zemin ile ayak tabanı arasında kalacak ve kontrol gerçekleştirilecektir.
Topu durdurmaya yönelik bilek hareketinin zamanında yapılmasına dikkat edilmeli ve ayak topuğu gereğinden fazla kaldırılmamalıdır. Kontrol öncesinde her iki bacak dizlerden bükülü vaziyette ve kollar yanlarda vücut dengesini sağlayacak şekilde dirseklerden hafif bükülü durumda olmalıdır.
Yükseklik kaybeden toplara karşı yapılan kontrol tekniği yerden gelen topların kontrolüne nazaran daha zordur. Kontrol sırasında vücut ağırlığı destek ayağı üzerine alınmalı, kontrol ayağı yerden 5-7 cm. kadar yükseklikte, ayak bilek ekleminden gergin bir vaziyette yukarıya kaldırılmalı; top önce yere daha sonra ayak tabanına temas edecek şekilde karşılanarak kontrol gerçekleştirilmelidir. Yüksekten gelen toplara bu kontrol tekniğini uygularken kontrol ayağının topa sert şekilde çarpması önlenmeli ve kontrol ayağının bilek hareketi zamanında yapılmalıdır. ayrıca kollar her iki yanda topun kontrolüne yardımcı olacak şekilde vücuda esnekli sağlar durumda bulunmalıdır.
Ayak Üstü ile Top Kontrolü
Ayak parmak eklemlerinin başlangıç noktaları ile ayak bileği arasında kalan ve ayağın sırt bölgesi diye adlandırılan kısım ile yapılan top kontrolleridir. Yükseklik kaybeden ya da seken topların kontrolünde kullanılır.
Topun geliş yönüne doğru oyuncu pozisyonunu almalıdır. Kontrol sırasında vücut ağırlığı destek ayağı üzerine kaydırılmalıdır. Kontrol ayağı topun geliş doğrultusu yönünde uzatılır ve gerektiği kadar dizden bükülür. Kontrol anında her iki bacak dizlerden bükülü ve esnek bir durumda olmalıdır. Son aşamada top ayak üstü ile yumuşatılarak yere düşürülür ve kontrol tamamlanmış olur. Kontrol sırasında sporcunun destek ayağı ile geriye doğru küçük bir adım atması ve kontrol ayağını temas anında topla beraber geriye doğru taşıması tekniğin tam anlamıyla öğreniminde önemlidir. Böylelikle vücudun esnek bir duruma getirilmesi mümkün olacak ve kontrol estetik bir özellik kazanacaktır.
Kontrol sırasında kollar her iki yanda ve hafif şekilde bükülü tutulmalı ve vücudun dengesini sağlamalıdır. Ayrıca kontrol anında vücut ağırlığı hafif geride kalmalıdır. Sporcuların kontrol zamanlamasını ve vücut esnekliğini sağlamaları önemlidir. Aksi takdirde top sert bir yüzeye çarpacak ve kontrol sonrası sporcunun müdahale alanı dışına çıkacaktır.
Ayak İçi ile Top Kontrolü
Ayak baş parmak eklemi ile topuk kemiğinin sınırladığı alan ile yapılan kontrollerdir. Yerden gelen ve yüksekten öne düşümlü toplara karşı kullanılır. Kontrol edilecek top yerden veya bel seviyesinde olabilir.
Yerden gelen toplara karşı sporcu öncelikle pozisyonunu almalıdır ve her iki bacak kontrol öncesinde ve sırasında diz ekleminden hafif bükülü durumdadır. Kontrol sırasında vücut ağırlığı destek ayağı üzerine yoğunlaştırılır. Kontrol anında kontrol ayağı kalça ve diz ekleminden dışa doğru döndürülür, topla buluşma anında kontrol ayağı hafif geriye çekilir ve temas süresi ayarlandıktan sonra kontrol gerçekleştirilir. Bu kontrol şekli durağan bir konumda ya da topa doğru hareketlenilerek yapılabilir. İki seçim arasındaki tercik rakibin saha içi pozisyonu ve topun hızı ile ilgilidir.
Yüksekten gelen topların ayak içi ile kontrolü iki şekilde incelenebilir;
** Yüksekten gelen topun yere düştüğü an kontrol edilmesi
** Yüksekten gelen topun yere düşmeden kontrol edilmesi
Topun yere düştüğü an yapılan kontrollerde: Sporcu top gelmeden önce pozisyonunu almalı, doğru bir zamanlama ile ayak iç yüzeyi topun üzerini örtecek şekilde tutulmalıdır. Vücut ve kontrol ayağı topun üzerine doğru kaydırılmalı, top önce yere sonra ayak içi bölgesine temas etmelidir. Kontrol sırasında vücut ağırlığı destek ayağı üzerine kaydırılarak kontrol gerçekleştirilmelidir. Kontrol anında vücudun gergin olmamasına dikkat edilmeli, dizlerden gerekli esneklik sağlanmalıdır.
Top yere düşmeden yapılan kontrollerde: Bel seviyesinde ve yere paralel ya da kavisli doğrultuda gelen toplara karşı kullanılan bir kontrol tekniğidir. Kontrol sırasında vücut ağırlığı destek ayağı üzerine aktarılmalıdır. Topun geliş yönüne göre futbolcu pozisyonunu almalıdır. Kontrol sırasında kontrol ayağı, kalça ve diz eklemlerinden dışa doğru döndürülerek top ayak iç yüzeyi ile havada buluşturulmalıdır. Buluşma anından sonra kontrol ayağı vücut ile beraber hafif geriye çekilmeli ve topun düşüş istikametini bozmayacak şekilde yumuşak bir şekilde tutulmalıdır. Ayak içi bölgesinin topa temas süresi ayarlanarak kontrol geçekleştirilmelidir.
Yapılan tüm ayak içi kontrollerde kollar vücut ağırlığını dengeleyecek şekilde yanlarda dirsek ekleminden hafif bükülü tutulmalıdır.
Ayak Dış-üstü ile Top Kontrolü
Ayağın serçe parmak eklem başlangıcından, ayak bilek eklem başlangıcına kadar olan ayağın yan-dış bölümü ile yapılan kontrollerdir. Yer ve bel seviyesindeki topların kontrolünde kullanılabilirYerden gelen toplara karşı vücut ağırlığı destek ayağı üzerine aktarılmalı ve vücut üst bölümü hafif geriye doğru alınmalıdır. Kontrol ayağı topun geliş istikametine göre ayarlanmalı ve vücut ile beraber ayak dış-üst bölgesi topun üzerine doğru yatırılarak ve zemin ile ayak yüzeyi arasına sıkıştırılarak kontrol gerçekleştirilmelidir. Kontrol sırasında bacaklar diz ekleminde bükülü durumda ve esnek olmalı ve kontrol ayağı gereğinden az ve fazla yükseklikte tutulmamalıdır.
Seken ya da yüksekten gelen toplar yer ile temas esnasında, yarım vücut dönüşü ile ayak dış yüzeyi ve vücut topun üzerine yatırılarak gerçekleştirilmelidir.
Ayak dış-üst kontrol tekniğinde kollar her iki yanda dengeyi sağlamak amacıyla dirsek ekleminden hafifi bükülü bir durumda ve kontrole yardım eder bir konumda olmalıdır.
Diz ve Kalça Arasındaki Bölge ile Yapılan Top Kontrolü
Kontrol diz ve kalça arasındaki vücut bölümü (diz üstü yüzey) ile gerçekleştirilir. Yüksekten ve yere paralel gelen topların kontrolünde kullanılır.
Sporcu topun geliş yönüne göre pozisyon almalıdır. Kontrol sırasında destek ayağı hafif bükülü durumdadır ve ağırlık merkezi destek ayağı üzerine kaydırılmıştır. Vuruş esnasında kontrol ayağı dizden topa doğru yönlenir ve gerekli mesafe ayarlanarak diz üstü yüzey ile temas gerçekleştirilir. Topa temas sonrası kontrol ayağını topun düşüş yönüne doğru topla beraber geriye ve aşağıya doğru çeker. Bu aşama sırasında vücut hafif geriye doğru bir konuma getirilmelidir. Sporcu kontrol sonrasında ikinci bir hareketi yapacak şekilde uygun bir mesafede kontrolü geçekleştirir. Kollar her iki yanda vücut dengesini sağlayıcı bir konumda ve dirsek ekleminden hafif bükülü olmalıdır. Ayrıca kontrol sırasında topun kontrolüne yardım eder bir konumda tutulmasına özen gösterilmelidir.
Göğüs Bölgesi ile Top Kontrolü
İki omuz arasında kalan bölge ve karın kısmının başladığı alan arasındaki kısım ile kontrol gerçekleştirilmelidir. Ayak ve kafa ile kontrolün gerçekleştirilemediği durumlarda sporcuların tercih ettiği bir kontrol tekniğidir. Göğüs yüksekliğinde ve yüksekten düşümlü topların kontrol edilmesinde kullanılır.
Sporcu topun geliş açısına ve hızına göre pozisyon almalıdır. Kontrol sırasında bacaklar diz ekleminden hafif büklü durumda ve kollar her iki yanda açık olmalıdır. Göğüs hizasında yere paralel olarak gelen toplarda topun şiddetini azaltmak amacıyla önde tutulan göğüs hafifçe içeriye doğru çekilirken omuzlar vücut ağırlığı ile beraber öne doğru aktarılarak kontrol gerçekleştirilir.
Yüksekten öne doğru düşümlü toplarda vücut üst bölümü geriye doğru alınmalı ve esnek bir durumda olmalıdır. Bu tip kontroller durağan bir konumda ya da sıçrayarak geçekleştirilebilir. Uygulaması göğüs hizasında gelen topların kontrolünden daha zor bir tekniktir. Bu kontrollerde vücut ağırlığı gereğinden az ve fazla geriye doğru alınmamalıdır. Kontrol sırasında bacaklar diz ekleminden hafif bükülü durumda ve kollar her iki yanda ve açık vaziyette kontrole yardım eden bir konuma alınmalıdır. Kontrol anında göğüs ile top yumuşatılarak denetim altına alınmalı ve sporcunun daha sonraki hareketi yapabileceği bir bölgeye düşürülerek kontrol gerçekleştirilmelidir. Göğüs kontrollerinde göğüs bölgesinin ve vücudun gerekli esnekliği sağlayamaması sonucu kontrol istenilen şekilde gerçekleşmez. Bu yüzden gerekli esneklik çalışmaları küçük yaşlardan itibaren sporculara kazandırılmalıdır.
Kafa (Alın Bölgesi) ile Yapılan Top Kontrolü
Boy seviyesinde ve yüksekten düşümlü topların kontrolünde kullanılan bir tekniktir. Kontrol için sporcu topun geliş açısına ve hızına göre pozisyon almalıdır. Kontrol için kafanın alın yüzeyi kullanılmalıdır çünkü kafa bölgesinin diğer kısımları ile yapılan kontrollerde topun hakimiyetini sağlamak oldukça güçtür. Alın bölgesi dar ve sert olduğundan topun kontrolünde güçlük yaşanabilir.
Kontrol sırasında bacaklar diz ekleminden, kollar her iki yanda dirsek ekleminden hafif bükülü ve durumdadır. Kontrol anında vücut ağırlığı hafifçe geriye doğru aktarılır. Alın gerekli açı ile yukarıya ve topa doğru bakar. Temas anında kafa kısmı boyun ve vücut ile birlikte aşağıya doğru esnek bir şekilde çekilir. Daha sonra vücut ağırlığı öne aktarılarak kontrol gerçekleştirilir.
Kafa ile yapılan kontrollerde ikinci bir kontrole ihtiyaç duyulabilir. Kontrol sonrası topun yere düşüş zamanının uzunluğu ve rakip oyuncuların müdahale şansı nedeniyle ikinci bir kontrolle tam denetim sağlanmalıdır.
TOP SÜRME (DRİPLİNG) TEKNİKLERİ
Oyun alanı içerisinde, topla birlikte mesafe kat etmekten daha çok rakibi sayıca eksilmek esasına dayanır. Oyun alanının bir bölümünden diğer bir bölümüne, ayak yüzeyleri ile topu denetleyerek, kısa vuruşlarla yönlendirerek kendi takımımız adına avantaj sağlayacak şekilde mesafe kat etmek olarak da adlandırılabilir. Ayrıca dripling rakibin baskı yaptığı durumlarda topu saklamak ve gol vuruşu öncesi en uygun pozisyonu yaratmak amacıyla kullanılır.
Dripling tekniği oyuncular tarafından tam anlamıyla öğrenilmeden kullanılmamalıdır. Rakibin boş bıraktığı alanlara yapılan driplingler ile kendi takımız lehine avantaj sağlayabilmek ve onların savunma derinliklerinin bozulmasını sağlamak ana düşüncedir. Takımı oluşturan bütün oyuncuların iyi dripling yapabilme özelliğini kazanmış olmaları çok önemlidir.
Driplingler sırasında genellikle oyuncular sürekli olarak topu takip ederler. Oysa ki, oyun alanındaki pozisyonunu, takım arkadaşlarını ve rakip takım oyuncularının hareketlerini kontrol etmek gerekir. Dripling yapabilmek için mutlaka boş alan gerektiğine göre boş alanların belirlenmesinde de çok önemlidir.
Katı defans anlayışındaki ve özellikle ofsayt düşüncesini taktiksel bir silah haline getirmiş takımlara karşı çok önemli bir tekniktir. Ayrıca, sürekli olarak mesafe kat edilmesi rakip takım içerisinde paniğe neden olur ve oyun kurguları bozulur. Bu yüzden zamanında ve yerinde yapılan driplinglerle rakibi zor durumda bırakması açısından önemli bir hücum tekniğidir.
Driplingler, saha içinde yapılacak aldatmalar açısından da büyük önem taşır. İyi dripling yapan oyuncular aldatma tekniklerini doğru zamanlama ile gerçekleştirirlerse rakip takım oyuncularını kolayca oyundan düşürebilecekleridir.
Futbolcular oyun alanında tüm dripling tekniklerini karma bir şekilde kullanabilirler. Sporcunun oyun alanındaki pozisyonu, rakip takım oyuncularının ve takım arkadaşlarının saha içerisindeki hareketleri dripling seçimini etkileyen faktörlerdir.
Oyun alanında uygulanan dripling teknikleri 3 ana başlık altında incelenebilir;
Ayak içi ve iç-üstü ile yapılan dripling
Ayak dışı ve dış-üstü ile yapılan dripling
Ayak üstü ile yapılan dripling
Ayak İçi ve İç-üstü ile Yapılan Dripling
Topla beraber mesafe kat edilirken ayağın iç ve iç-üst yüzeyinin kullanıldığı tekniktir. Oyun alanının tüm bölümlerinde uygulanılabilir. Futbolcular yön değiştirmelerde, savunmadan çıkışlarda, orta sahada oyun kurmada, hücumdaki gol çabalarında ve oyunu geciktirmeye yönelik hareketlerde sıkça kullanırlar.
Topa temas eden alan geniş olmasına rağmen, teknik kurgusunun düz bir doğrultuda olması nedeniyle hızlı yönlenimlere imkan vermemesi ve hareketi sınırlandırması olumsuz yönüdür. Ayağın iç ve iç-üst kısmını topa temas ettirirken sporcu doğal olarak ayağını kalçadan dışa doğru çevirmek zorunda kalacak ve düz bir doğrultuda hızla ilerlemesi güçleşecektir! Dripling sırasında sporcu bileğini yumuşak tutmalı, koşu temposu, topa temas şiddeti, sıklığı ve zamanlaması iyi ayarlanmalıdır. Oyuncu dripling esnasında rahat olmalı, heyecanlanmamalı ve sürekli olarak saha içerisinde değişen pozisyonlara kendisini uyarlayabilmelidir.
Dokunuş ayağı, topa diz ve kalça eklemlerinden dışa dönük bir biçimde salınarak hareket etmeli ve kısa vuruşlarla kontrol kaybedilmeden yönlendirilmelidir. Ayrıca dripling esnasında kollar her iki yanda ve dirsek ekleminden bükülü konumda olmalıdır. Ani hareketlenmelerde kollar mutlaka avantaj sağlayacak şekilde kullanılmalıdır.
Ayak Dışı ve Dış-Üstü ile Yapılan Dripling
Topla beraber mesafe kat edilirken ayağın dış ve dış-üst yüzeyinin kullanıldığı tekniktir. Düz ve çapraz doğrultularda hızla mesafe kat etmek mümkün olduğundan futbolcular tarafından sıkça kullanılır. Topa temas yüzeyi geniştir ve ani yön değiştirmelerle rakip oyuncular zor durumda bırakılacağından avantajlı bir tekniktir.
Ayak dış ve dış-üst yüzeyi topa içten dışa bir doğrultu üzerinde dokunmalıdır. Topa temas edecek olan ayak bilek ekleminden gevşek tutularak içe doğru çevrilmelidir. Bu ayağın topa temas eden yüzeyinin genişlemesine imkan sağlar. Destek ayağı dokunuş sırasında vücut ağırlık merkezi olarak ayarlanmalı ve gidilecek yöne göre doğru açıda ve yerde konumlanmalıdır. Kollar dripling sırasında vücudun gerekli ivmeyi kazanmasına ve vücut dengesinin sağlanmasına yardımcı olmalıdır.
Dripling sırasında topa dokunuş ayağının yeterince içeriye döndürülmemesi, ya da topun müdahale alanı alanına çıkması sıkça rastlanılan bir hatadır. Sporcular dripling esnasında saha içi pozisyonlarından, rakip takım oyuncularının ve takım arkadaşlarının konumlarından haberdar olmalıdırlar.
Ayak Üstü ile Yapılan Dripling
Ayak parmak eklemlerinin başlangıç noktaları ile ayak bileği arasında kalan ve ayağın sırt bölgesi ile topa yapılan dokunuşlarla mesafe kat etmek esasına dayanan bir tekniktir.
Top, bacak ekleminden bükülü bir durumda ve her defasında diz ekleminin altında kalan noktalarda, ayak üst yüzeyi ile temas eder biçimde vuruş yapılarak yönlendirilmelidir. Topa temas esnasında ayak bileği aşağıya doğru çevrilerek ayak ucunun yerle 90 derecelik bir açı yapacak şekilde tutulması sağlanmalıdır. Topun müdahale alanı dışına çıkmamasına özen gösterilmelidir.
Destek ayağı vücudun ağırlık merkezi olarak ayarlanmalıdır ve hafif bükülü durumdadır. Ayrıca diğer top sürme tekniklerinde olduğu gibi kollar vücut dengesini sağlayıcı ve vücuda ivme kazandıran bir konumda tutulmalıdır.
Topla beraber hızlı ve çabuk hareket imkanı sağlaması açısından avantajlı bir teknik gibi görünse de temas alanının darlığı tekniği kısıtlar. Temas alanının dar olması kullanımını kısıtlayıcı bir unsur değildir. Düz bir doğrultuda hızlı ve çabuk hareketlenme imkanı tanıdığından rakibin boş bıraktığı alanlara hızlı hücum gerçekleştirilebilir.
Hızlı ve çabuk oyuncular tekniği tam anlamıyla kavradıklarında rakip takım açısından savunulması oldukça zor oyunculardır.
ALDATMA TEKNİKLERİ
Oyun alanının her hangi bir bölgesinde kendi takımımız lehine avantaj sağlayacak bir şekilde toplu veya topsuz olarak rakip oyuncu ya da oyunculardan kurtulabilmek amacıya yapılan bileşik hareketlere aldatma (çalım) adı verilir.
Futbolda hemen hemen tüm takımlar birbirlerine önlem alma çabası içindedirler. Rakibi etkisiz hale getirmek amacıyla kendi takımımızın ve rakip takımların tüm özellikleri dikkate almamız gerekebilir. Ferdi yeteneği fazla olan oyuncularımıza kaleye yakın yerlerde riske girme özgürlüğü vererek bu özelliklerini olumlu olarak kullanabiliriz. Rakiple girilen ikili mücadelelerden fizik gücünü kullanmadan kurtulabilmenin tek yolu aldatmaların etkili kullanılması olarak nitelendirilebilir. Futbolcular baskı altından kurtulmak, bulunduğu pozisyondan daha avantajlı bir konuma gelebilmek amacıyla aldatma tekniklerini kullanabilirler. Rakibin saha içi pozisyonuna göre birkaç aldatma tekniğini bir arada gerçekleştirmek gerekebilir. Ayrıca aldatma tekniklerinde sporcular değişen saha içi pozisyonlarına göre kendilerini uyarlayabilmelidirler.
Futbolda uygulanan aldatma teknikleri 2 ana başlık altında incelenebilir;
Topsuz olarak yapılan aldatma teknikleri
Topla beraber yapılan aldatma teknikleri
Topsuz Olarak Yapılan Aldatmalar
Oyun alanının her hangi bir bölgesinde kendi takımımız lehine avantaj sağlayacak bir şekilde topsuz olarak rakip oyuncu ya da oyunculardan kurtulabilmek amacıyla yapılan bileşik hareketler olarak tanımlanabilir.
Oyuncunun gerçekleştirmek istediği davranışı rakibe sezdirmeden ya da onu yanılgıya düşürecek şekilde gerçekleştirmesi de vücut aldatması (çalımı) olarak adlandırılabilir. Aldatma sonrasında saha içinde gerçekleştireceği hareketleri iyi planlamalı ve ona göre hareket etmelidir. Ayrıca yapmış olduğu aldatma kendi takımı lehine bir avantaj sağlamalıdır.
Vücudun üst bölgesi, bel bölgesi, ayak ve bacakların doğru bir zamanlama ile çabuk ve hızlı bir şekilde kullanılması aldatmanın başarı oranını artıran bir faktördür. Ayrıca futbolcular yapacakları aldatmayı rakibe sezdirmemeli ve aldatma sonrasında yapmayı düşündükleri hareketi daha önceden planlamalıdırlar. Futbolda pozisyonlar çok hızlı bir şekilde gelişir. Bu yüzden sporcular çabuk karar verme özelliğini kazanmış olmalıdırlar. Bu yönde yapılan antrenmanlarda çabuk karar verme becerisini artırıcı zihinsel ve fiziksel antrenmanlara yer verilmelidir.
Vücut ağırlığı her iki bacağa eşit olarak dağıtılmalı ve koordine hareketlere hazır olmalıdır. Ağırlık merkezinin ayarlanması sayesinde rakibin yanılma payı artırılmış olacaktır.
Topla Beraber Yapılan Aldatma Teknikleri
Oyun alanının her hangi bir bölgesinde kendi takımımız lehine avantaj sağlayacak bir şekilde topla beraber rakip oyuncu ya da oyunculardan kurtulabilmek amacıyla yapılan bileşik hareketler olarak tanımlanabilir.
Aldatmayı yapacak olan oyuncu rakip takım oyuncularına yapacağı hareketi sezdirmemelidir. Vücut ağırlık merkezi iyi ayarlanmalı ve saha içi konum kontrol edilmelidir. Aldatma sonrasında topu nasıl kullanacağını daha önceden planlamalı ve hemen uygulamaya koyabilmelidir. Yapılan aldatmalar futbolcunun saha içinde bulunduğu pozisyona göre risk faktörü taşır. Defansta rakibe karşı yalnız kalan savunma oyuncusu aldatma yapma riskini tekrar gözden geçirmelidir!
Topla yapılan aldatmalar bir çok kaynakta değişik adlarla ve sınıflama sistemi ile verilmiştir. Topla beraber yapılan temel aldatma tekniklerinden bazıları şunlardır;
Basit Aldatma
Vuruş Aldatması
Taban Aldatması
Taban Ayak-İçi Aldatması
İleri-Geri Bacak Salınımları ile (Lokomotif) Aldatma
Makaslama Yaparak Aldatma
Ayak Dışı İle Dönüş (Beckenbauer Dönüşü) Aldatması
Topa Basıp İtmeler ile Yapılan Aldatma
Topuk/Ayak İçi ile Aldatma
Basit Aldatma
Topla hareket eden oyuncu düz bir doğrultuda rakip karşısında konumlanmışken bir tarafa doğru aldatma adımı atar ve rakip oyuncu aldatma adımının atıldığı tarafa hareketlenirken, aldatma adımının yapıldığı yönün diğer tarafına ayak dışı ile top taşınarak aldatma gerçekleştirilir. Aldatma ayağı, topu bir yöne çeker gibi çabuk bir hareket ile topun yanından geçirilerek yan ve ileri yönde bir hareket ettirilmeli; aldatma, vücut ağırlığını aynı ayak üzerine aktararak topsuz vücut aldatması ile desteklenmelidir.
Aldatma sırasında bacakların önemi kadar vücudun konumunun da önemi büyüktür. Aldatma sırasında, aldatma adımının atıldığı tarafa doğru vücut hareketlenmelidir. Daha sonra kollar hareketlenilecek diğer yön için yardımcı bir konuma getirilmelidir. Aldatma adımı gerekli tepkiyi sağlamamışsa diğer bir aldatma adımı ya da adımları kullanılabilir.
Vuruş Aldatması
Savunma oyuncusuna karşı düz bir doğrultuda topla beraber hareketlenilir ve şut atacakmış izlenimi verilerek rakip oyuncunun müdahale alanı dışına doğru yönlenilerek aldatma tamamlanır. Şut aldatmasında, rakip atılması muhtemel bir şuttan önemli vücut bölgelerini sakınma dürtüsü ile çekinecektir. Futbolda pozisyonlar ani geliştiğinden rakip oyuncunun bu kısa süreli şaşkınlığından yararlanarak aldatma başarı ile gerçekleştirilecektir.
Vuruş aldatmasında rakip oyuncu şut atılacağına inanmalıdır. Aldatma ayağı vuruş yapar bir şekilde geri çekilerek şut atılacağı izlenimini vermelidir. Ayrıca vücut ağırlığı şut atılmasını destekleyici bir şekilde aldatmaya yardımcı olmalıdır.Kollar aldatmadan sonra gidilecek olan yöne doğru vücuda hız kazandırmaya yönelik olmalıdır. Ayrıca aldatma sonrasında yapılması düşünülen hareket sporcu tarafından aha önceden planlanmalıdır.
Taban Aldatması
Rakibe yakın olan ayakla dripling yapılırken, rakibin yaklaşmasına izin verilir. Rakip topa müdahale edebilecek mesafeye ulaştığı anda topun üzerine ayak tabanı ile basılarak geriye doğru çekilir, 90 derecelik bir açı ile vücut ve aldatma ayağı ters yönde döndürülerek aldatma yapılan oyuncunun arkasından geçiş gerçekleştirilir. Tekniğin uygulanmasında zamanlama çok önemlidir. Rakip oyuncunun gereğinden fazla yaklaşmasına ve uzak kalmamasına dikkat edilmelidir. Vücut ağırlığı her iki ayağa eşit olarak paylaştırılmalı, rakip oyuncu aldatmayı sezmemelidir. Kollar her iki yanda ve açık vaziyette olmalı ve vücut dengesini sağlamalıdır. Aldatma ayağı ve vücut bölümlerinin ortak hareketi çok önemlidir.
Taban Ayak-İçi Aldatması
Teknik taban aldatmasında olduğu gibidir. Rakibe yakın olan ayakla dripling yapılırken, rakibin yaklaşmasına izin verilir. Rakip topa müdahale edebilecek mesafeye ulaştığı anda topun üzerine ayak tabanı ile basılarak geriye doğru hareketlenilecekmiş izlenimi verilir, aynı yönde ayak içi ile devam edilerek aldatma tamamlanır. Rakip oyuncu taban aldatması uygulanacağı düşüncesine sahipken yapılan bu aldatma tekniği ile yanıltılmış olacaktır.
Tekniğin uygulanmasında vücut pozisyonu taban aldatmasındaki gibidir. Sadece vücutla yapılan dönüş yerini aynı doğrultuda ilerlemeye bırakır. Aldatma adımı inandırıcı bir şekilde geriye doğru driplinge devam edecekmiş izlenimi vermelidir. Topla beraber aynı yöne yönlenim hızlı bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
İleri-Geri Bacak Salınımları ile (Lokomotif) Aldatma
Savunma oyuncusu ile aynı hizada koşularak oyun içindeki pozisyona göre rakibe uzak veya yakın olan ayakla gerçekleştirilebilir. Genellikle uzak olan ayakla yapılan aldatmalarda topa rakip tarafından müdahale şansı tanınmaz, bu yönden avantajlı bir tekniktir. Dripling yapan oyuncu top ile rakip arasına vücudunu koyarak, aldatma ayağını topun üzerinden öne ve geriye doğru hareket ettirerek, ani duruşlar ve hareketlenmelerle rakip yanıltılarak aldatma gerçekleştirilir. Aldatma sonrasında top rakibin müdahale alanından ani bir vuruşla kurtarılmalıdır.
Aldatma ayağı, mümkünde rakip oyuncuya uzak olan ayak olarak belirlenmelidir. Rakibe yakın olan ayakla yapılan aldatmalarda rakibin müdahale şansı fazla olmasına rağmen rakip topa müdahale etmeye çalıştığı anda yapılan ani bir vuruşla ekarte edilebilecektir. Rakibe uzak olan ayakla yapılan aldatmadan daha zor bir tekniktir. Vücut ağırlık merkezi destek ayağıdır. Ani duruş ve yönlenmelerde kollar yardımcıdır ve vücut dengesini sağlamak amacıyla her iki yanda dirsek ekleminden hafifi bükülü konumdadır.
Makaslama Yaparak Aldatma
Dripling sırasında rakibin yan tarafta yada çapraz konumda olduğu durumlarda uygulanılan bir tekniktir. Toplu oyuncu aldatma ayağını topun üzerinden aşırarak ve diğer ayağı ile makaslama benzeşimli bir hareket ile topu iterek aldatmayı geçekleştirir. Aldatma ayağı yan doğrultuda topun üzerinden aşırılmalı, destek ayağı arkadan topa yönlenerek top sürme işlemine devam etmelidir. Aldatma yağı yere sağlam basmalı ve vücutla beraber rakip müdahalesine karşı bir perde görevi görmelidir.
Kollar dirsek ekleminden bükülü durumda rakip müdahalesine karşı vücut ve aldatma ayağı ile birlikte perdeleme görevini yerine getirir durumda olmalıdır. Ayrıca yön değiştirme sırasında vücut dengesini sağlamalıdır.
Ayak Dışı İle Dönüş (Beckenbauer Dönüşü) Aldatması
Toplu oyuncu rakip oyuncunun baskısından kurtulmak amacı ile pas verecekmiş gibi yaparak rakiple top arasına vücudunu koyar. Ayağın dış kısmı ile rakibin müdahalesini engelleyecek şekilde kendi ekseni etrafında tam dönüşü yaparak aldatmayı gerçekleştirir.
Dönüş, top ile rakip oyuncu arasına vücudun sokulması ve destek ayağı üzerinde kısa adımlar alınarak yapılmalıdır. Topun ayak dış yüzeyi ile teması kesilmemeye çalışılmalıdır. Aksi takdirde top kontrolünde sorunlar yaşanacaktır.
Aldatma sırasında kalça bölgesi geriye doğru çıkarılmalı, kollar dirseklerden hafif bükülü konumda olmalıdır. Bu rakibin topa müdahalesini engelleyici bir unsurdur. Vücut ağırlık merkezi destek ayağı olarak belirlenmelidir,
Topa Basıp İtmeler ile Yapılan Aldatma
Dripling yapan oyuncu savunma oyuncusu yanında koşarken topla rakip arasına girerek rakibe uzak olan ayakla topun üzerine basar, rakip oyuncuya duracağı izlenimini verdikten sonra aynı doğrultu üzerinde topa kısa dokunuş gerçekleştirir. Rakip oyuncu hata yapana kadar topa basıp itmeler devam eder. Durma ve hızlanma hareket ile birlikte koordineli bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Rakip oyuncu yavaşladığı anda etili bir vuruşla top rakibin müdahale alanı dışına taşınarak aldatma gerçekleştirilmelidir.
Topuk/Ayak İçi ile Aldatma
Dar alanda ve baskı yapan savunma oyuncularına karşı kullanılan bir aldatma tekniğidir. Vücut aldatma yapılacak yöne çevrilir. Aldatma ayağı aynı doğrultuda aldatma yaparak salınır. Topun yanından geçen ayak, bilek ekleminden döndürülerek ya da topuk yüzeyi kullanılarak tekrar geriye topa yönlenir, top destek ayağının arkasından geriye çekilerek dönülür ve ters yönde hareket edilerek aldatma geçekleştirilir.
Vücut ağırlığı aldatma sırasında yapılan ani duruşa göre ayarlanmalıdır. Topuk ya da ayak içi ile yapılan bilek hareketi, vücut ve bakış ile desteklenmelidir. Kollar duruş sırasında vücuda yardımcı bir konumda ve her iki yanda açık durumda olmalıdır.
MARKAJ TEKNİKLERİ
Rakip oyuncudan önce topa müdahale edebilme, toplu oyuncuya üstünlük sağlama ve topu tehlikeli bölgeden uzaklaştırma amacıyla genellikle savunma oyuncularının tercih ettikleri tekniklerdir. Savunma oyuncuları sıklıkla kullanmakla beraber takımı oluşturan bütün oyuncuların temel markaj tekniklerimi tam anlamıyla biliyor ve uyguluyor olmaları gerekir.
Markaj; Karşıdan gelen rakibe karşı, rakip önde iken ve rakip yan tarafta iken yapılabilir.
Karşıdan gelen rakibe karşı markaj: Oyuncu saha içerisinde pozisyonunu almalıdır. Toplu oyuncunun yapacağı davranışın ne olacağının sezinlenmesi çok önemlidir. Rakip oyuncu topa son kez dokuduğu anda, top ayağından açıldığı anda müdahale geçekleştirilmelidir. Topa müdahale rakip oyuncunun muhtemel geçiş yönü kapatılarak ve ayağın iç kısmı kullanılarak yapılmalıdır. Müdahalenin rakibe uzak olan ayakla gerçekleştirilmesi gerekir. Vücut ağırlığı destek ayağı üzerinde iken müdahale ayağı top engellenerek/çelinerek rakipten kurtarılmaya çalışılmalıdır. Rakibin topa son dokunuşu beklenirken küçük kayma adımları ile oyun geciktirilmeli ve topu süren ayağı hangisi ise markajı yapan oyuncunun da o ayağı önde olmalıdır.
Rakip önde ve yanda iken yapılan markajlarda; Sporcular zamanlamayı iyi ayarlamalıdırlar. Bu tür pozisyonlarda kayarak markaj tekniği kullanılır. Topa müdahale edilemediği durumlarda müdahale yapan oyuncu oyundan düşecektir. Bu yüzden markaj tekniği daha önce denenmiş ve çok tekrarlanmış olmalıdır. Ayrıca markaj öncesinde bacaklar diz ekleminden bükülü bir durumda ve kollara her iki yanda müdahaleye yardımcı konumda tutulmalıdır.
Öndeki rakibe markaj uygulanırken rakibe atılan topa müdahale edebilmek için her an hareketlenmeye ve müdahaleye hazır olunmalıdır. Rakip oyuncu topa hareketlenmeden savunma oyuncusu topun atılacağını sezinlemeli ve müdahaleyi gerçekleştirmelidir. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta eğer topa kayarak markaj tekniği kullanılmadan müdahale edilebiliyorsa bu teknik gerekmedikçe kullanılmamalıdır.
Rakip oyuncu topa vurmadan savunma oyuncusunun topu ayak ya da bacağını kullanarak bloke etmesine “Blokaj Tackling”, rakip oyuncunun driplingi ya da topa vuruş anında vücudunu kullanarak topun önüne doğru kayarak yaptığı müdahaleye de “Sliding Tackling” adı verilir.
Uygulanması oldukça güç bir tekniktir. Topa müdahale edilemediği durumlarda rakibe faul yapmamak neredeyse imkansızdır. Teknik eğer tam anlamıyla bilinmiyorsa sporcu tarafından kullanılmamalıdır. Hem kendisinin hem de rakip oyuncunun ciddi ölçülerde yaralanmasına sebebiyet vereceğinden teknik daha önceden özellikle küçük yaştaki sporculara anlatılmalı ve uygulatılmalıdır. Oyuncular topa müdahale edeceklerinden emin olmadıkları durumlarda bu tekniği kesinlikle uygulamamalıdır. Müdahale sırasında oyuncu kayma işleminde müdahale ayağının üstündeki kolunu yere denge amacıyla koymalı, üst kısımda kalan ayağını faule sebebiyet vermemek amacıyla diz ekleminden geriye doğru bükmelidir. Ayrıca müdahale sonrasında topu ve rakibi kontrol edebilmek amacıyla ikinci bir hareketi pozisyon öncesinde planlamalıdır.
TAÇ ATIŞ TEKNİĞİ
Futbol oyun alanı kenar çizgileri dışına çıkan topların, futbol oyun kurallarının belirlediği çerçeve içerisinde oyuna sokulması olarak tanımlanabilir. Top, çift elle tutulur ve kollar birbirine paralel konumda kafa bölgesi üzerinden aşırılarak; önce geriye sonra ileriye salınır biçimde hareket ettirilir. Son olarak top her iki eli aynı zamanda terk edecek biçimde ve ayaklar yerle temasını kesmeden atışın yapılacağı bölgeye doğru savrularak atış tamamlanır. Taç atışı sırasında ayaklar çizgiye ve oyun alanı içindeki bölüme basmamalıdır.
Taç atışının yakın ve uzak mesafelere atışı; taç atışı yapan oyuncunun tercihine ve oyun alanındaki hareketlenmelere göre belirlenir. Futbolcular uzun mesafeli taç atışı yapacaklarında mutlaka hızlanma adımı almalı ve saha içindeki değişiklikleri kontrol etmelidirler.
Taç atışı, öne destek adımı alınarak ya da her iki bacak aynı hizada iken şekilde yapılabilir. Destek adımlı taç atışlarında ağırlık merkezi atış sırasında destek ayağı üzerinde olmalı ve diğer ayak atış sırasında gergin bir durumda kalırken destek ayağı hafifçe dizlerden bükülü konumda olmalıdır. Her iki bacağın aynı hizada tutulduğu taç atışlarında; vücut ağırlığı her iki ayağa eşit olarak paylaştırılmalıdır. Ayaklar diz ekleminde gereği kadar bükülü ve omuz genişliğinde açık olmalıdır. Her iki teknikte de kollar kafa bölgesinden geriye doğru çekildiğinde, bel bölgesinden kuvvet alınarak vücut bölümlerinin koordinasyonu ile gerçekleştirilmelidir.
KALECİ TEKNİKLERİ
Günümüz futbolunda kaleci artık sadece 3 direk arasında sorumluluğu bulunan bir futbolcu değildir. Saha içerinde gelişen pozisyonlarda ceza alanında ve son adam olan savunma oyuncusunun arkasında kalan bölgelere müdahale edebilecek özellikte olması istenmektedir. Ayrıca çağdaş futbol anlayışında takımı oluşturan tüm oyuncular gol atabilme becerisine ve şansına sahip olmalıdırlar. Bu yüzden hücum oyunu tüm takımlar tarafından uygulanmaya çalışılır. Bu da kalecilerin saha içindeki sorumluluklarını artıran bir faktördür.
Oyun kuralları çerçevesinde kaleciler kendilerine ayrılan alan içerisinde vücudunun diğer bölümleri yanında ellerini kullanabilme avantajı ile diğer futbolcular arasında farklı ve özel bir yere sahiptirler. Kalecilerin sadece kaleye yönlendirilen topları durağan bir şekilde engellemeleri istenmemektedir. Futbol temel tekniklerinin tamamı futbolcular tarafından bilinmeli ve gerektiğinde kullanılabilmelidir.Saha içindeki diğer oyuncuların yaptıkları hataların bir şekilde telafisi mümkünken, kalecilerin yaptıkları hataların telafisi bulunmamakta ve genellikle gol ile sonuçlanmaktadır.
Kaleciler saha içerisinde bulundukları konum nedeniyle oyun alanını, rakip takım oyuncuları ve takım arkadaş-ların pozisyonlarını en geniş açı ile gözlemleyen futbolculardır. Kalecinin konumu aynı zamanda sorumlu-luğunun artması anlamına da gelir. Bu yüzden kaleciler takım arkadaşlarını oyun içerisinde uyarmalı ve yönlendirmelidir.
Kaleci hem savunma hem de bir hücum oyuncusudur! Kaleciler kendi takımının hücuma çıkışını topu oyuna sokma teknikleri ile hızlandırabilir hatta gol pası verebilir. Aynı zaman da rakip takımın gol çabalarının sonlandığı en son noktadadır. İşte bu yüzden kaleciler savunma ve hücum oyunlarını iyi oynayabilmelidir.
Kaleciler oyun alanındaki konumları ve ayrıcalıkları ve sorumlulukları ile bazı özellikleri taşımalıdırlar. Bu özellikler;
Reaksiyon zamanının kısa olması,
Hızlı ve doğru karar verebilme ve kararlılık,
Liderlik ve güven vericilik,
Mükemmele yakın bir hareketlilik ve esneklik,
Çeşitli şekillerde gelen toplara müdahale yapabilecek bir vücut yapısı,
Kalesinde ve Saha içinde doğru konumda bulunma,
Futbol temel tekniklerini bilme ve gerektiğinde kullanabilme,
Soğukkanlı, dengeli ve takımı ile uyum içinde olmak gibi bir çok nitelik iyi bir kalecide bulunması gerekli özellikle olarak sıralanabilir.
Topların Yakalanması/Tutulması
Kaleye yönlendirilen topların şiddeti, yüksekliği ve gittiği yön kaleci için çok önemlidir. Kaleciler kale ve oyun alanı içerisinde nerede duracağını bilmelidirler. Kale alanı içerisinde ağırlık her iki bacağa eşit olarak paylaştırılmış ve omuz genişliğinde açık olmalıdır. Ayrıca bacaklar diz ekleminden gerektiği kadar bükülü durumda ve vücut üst bölümü hafif önde olmalıdır. Kollar her iki yanda dirsek ekleminden hafif bükülü konumdadır. Kaleye yönelen toplara müdahale için her an tetikte beklemeli ve oyunu dikkatli bir şekilde gözlemelidir. Kaleciler ceza alanı içerisinde kaleye çeşitli yüksekliklerde ve hızda gelen toplarda uygun tekniği kullanarak müdahale etmelidirler.
Yüksekliklerine ve Yönüne göre topların tutulması 6 ana başlık altında incelenebilir;
Yerden Kalecinin Üzerine ve Yanlara Gelen Topların Tutulması
Diz Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Bel Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Göğüs Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Diz, Bel ve Göğüs Hizasında Yanlara Gelen Topların Tutulması
Yüksekten Gelen Topların Tutulması
Yerden Kalecinin Üzerine ve Yanlara Gelen Topların Tutulması
Yerden kalecinin üzerine gelen toplarda kaleciler iki temel teknikle topu elleri ile kontrolleri altın alabilirler: Bunlar, Eğilme ve Diz çökme teknikleridir.
Eğilme Tekniği: Kaleci topun geliş doğrultusunda bulunmalı, her iki ayağı topun geçişini engelleyecek açıklıkta tutulmalıdır. Gövdenin üst bölümü belden öne doğru eğilmeli, gözler topu izler durumda ve kollar gergin olmalıdır. Daha sonra ellerin avuç içi kısımları topa dönük tutularak topu karşılanır; karşılama sırasında kollar dirsek ekleminden bükülerek parmaklarla yavaşlatılan top sıkıca kavranarak göğüs bölgesine doğru çekilir ve teknik tamamlanır.
Diz Çökme Tekniği: Eğilme tekniğinde olduğu gibi, kaleci topun geliş doğrultusundadır. Çökme ayağı bükülmeye başlandığı an diğer ayak hafife çökme ayağından uzaklaşır. Çökme ayağının diz eklemi diğer ayağın topuk hizasında ve hafif açık konumda olmalıdır. Ellerin avuç içi kısımları topun geliş doğrultusunda açık durumda olmalı, topa temas anında eller topu sıkıca kavrarken vücut öne doğru topun üzerine doğru eğilmiş durumda olmalıdır. Eller ve göğüs yardımı ile top bloke edilerek teknik tamamlanır.
Yerden yanlara gelen topların yakalanması: Eğilme ve diz çökme tekniği ile gerçekleştirilemez. Kalecinin bulunduğu doğrultuda yönlenmeyen topu yakalama amacıyla bulunduğu yerden yatarak topu bloke etmesi olarak tanımlanabilir. Kaleci topun arkasında konumlanacak zamana sahip değilse, bacaklar hızla hafifçe dışa doğru açılır, çökme v ya da uzanma hareketine başlarken vücut ağırlığı topun geldiği tarafa doğru kaydırılarak gövde topa doğru yatırılır. Son aşamada topa doğru uzatılan eller ile top kavranır ve teknik tamamlanır. Topa yakın olan el (alttaki el) topun arkasında yakalama ve perdeleme yaparken, diğer el top üzerinde pres yapar konumda tutulmalıdır. Ayrıca top bloke edildikten hemen sonra vücuda doğru çekilmeli, yukarıda kalan ayak kalçadan savrularak perdeleme yapacak şekilde diz ekleminden bükülerek top üzerine kapatılmalıdır.
Diz Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Kalecinin diz seviyesinde üzerine doğru gelen topu kollarını ellerini ve vücudunu kullanarak kontrol etmesi olarak tanım-lanabilir.
Diz seviyesinde gelen topların kontrolünde eğilme tekniği ve çökme tekniği uygulanabilir. Çökme tekniğinde çökme ayağının diz eklemi diğer ayağın topuk hizasında yere değer konuda değil de biraz yukarıda tutulmalıdır. Yapılacak diğer hareketler çökme tekniğinde olduğu gibidir. Eğilme tekniğinde diz hizasında gelen top, yerden gelen topların yakalanması sırasındaki tüm özellikleri ile aynıdır.
Bel Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Kalecinin bel seviyesinde üzerine doğru gelen topu kollarını ellerini ve vücudunu kullanarak kontrol etmesi olarak tanımlanabilir.
Ayaklar omuz genişliğinde açık, diz ekleminden hafif büklü durumda ve vücut ağırlığı her iki ayağa eşit olarak paylaştırılmış durumdadır. Gövde hafif öne eğik, kollar dirseklerden bükülü ve yere paralel, topun geliş yönüne doğru avuç içleri yukarıya bakar şekilde topa uzatılırken parmaklar yumuşak ve açık tutulmalıdır. Gelen top geliş doğrultusunda ve bel bölgesinde kollar ile bloke edilirken, vücut omuzlar yardımı ile hafif içeriye doğru çekilerek teknik tamamlanır. Kontrol esnasında bacaklar gerginleştirilerek gövde bel bölgesinde öne doğru eğilir. Eller kontrol sırasında topu sıkıca sarmalı ve vücuda çarpıp sekmesine engel olmalıdır.
Göğüs Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Teknik göğüs hizasında gelen topların yakalanmasında olduğu gibi, kafa hizasında gelen topların yakalanmasında da hafifçe sıçrayarak gerçekleştirilebilir. Ayaklar omuz genişliğinde açık, vücut ağırlığı her iki ayağa eşit şekilde paylaştırılmış ve bacaklar diz ekleminden hafifçe bükülü durumdadır. Avuç içeri topun geliş doğrultusunda açık ve eller topu göğüs hizasında bloke edecek yüksekliğe kaldırılmalıdır. Gövde hafifçe öne eğik, parmaklar yumuşak ve açık olmalıdır.
Top kollar ile bloke edilirken vücut omuzların yardımı ile hafifçe geriye doğru çekilir, topun göğse teması anında göğüs yumuşak ve gevşek tutulmalı ve topu eller ile sıkıca kavrarken, göğüs bölgesinde bloke edilmesi ile teknik tamamlanmalıdır.
Diz, Bel ve Göğüs Hizasında Yanlara Gelen Topların Yakalanması
Ayaklar omuz genişliğinde açık, vücut ağırlığı her iki ayağa eşit şekilde paylaştırılmış ve bacaklar diz ekleminden hafifçe bükülü durumda vücut topun geliş yönüne doğrudur. Kaleci bulunduğu konuma göre küçük adımlar atarak rakibin kaleyi görüş açısını daraltmalıdır. Vücut ağırlığı topun atıldığı tarafta kalan ayak üzerine yoğunlaştırılır, diğer ayak diz ekleminden bükülü konumdadır. Ağırlık merkezi haline getirilen ayakla bir yaylanma ile vücut topun geldiği tarafa doğru yatırılarak kollar ile topa doğru uzanılır. Ellerin topun arkasında ve yanında kalmasına dikkat edilmeli, parmaklar geniş bir açı ile açılarak topu sarmalıdır. Yere düşüş anında ilk temas dirsek üzerine olmalı ve vücut esnek bir şekilde yere bırakılır. Son aşamada bloke edilen top karın bölgesine çekilerek teknik tamamlanır.
Kollar ile topa yapılan uzanma hareketi yanlara gelen topların yüksekliğine göre kaleci tarafından ayarlanmalıdır. Zor bir teknik olması yanında kalecilerin düşüş anında sakatlanmalarına da neden olabilir. Teknik tam anlamıyla öğrenilmeden sporcu tarafından denenmemelidir.
Yanlara gelen topların dışında öne düşümlü topların tutulması da önemlidir. Ceza alanı içerisinde kalecinin bulunduğu konum itibariyle bazı pozisyonlarda topun kendisine gelmesini beklemeden topu önde karşılaması gerekebilir. Ayrıca bu tip toplara rakibin müdahale şansı olduğundan kaleciler gerektiğinde bu tekniği kullanabilmelidirler. Kaleci diğer tekniklerde olduğu gibi vücut pozisyonunu ayarlar. Her iki bacak diz ekleminden gereği kadar bükülerek ayak uçları ile bir esneme hareketi yapar ve vücut öne doğru yönlenir. Öne doğru yönlenme sırasında kollar ileriye doğru uzatılarak el ve kollar ile top sıkıca sarılır. Düşüş sırasında öncelikle topun alt yüzeyi yere değmeli, kontrol sırasında kaleci topu vücudu ile perdeleyerek teknik tamamlanmalıdır.
Yüksekten Gelen Topların Tutulması
Kaleciler yüksekten gelen toplar için ceza alanı içerisinde pozisyonlarını almalıdır. Vücut ağırlık merkezi her iki ayağa eşit olarak paylaştırılmış ve bacaklar diz ekleminden hafif bükülü konumda hareketlenmeye hazır durumda olmalıdır. Yüksekten gelen topa yükseliş için bir adım öne alınarak dizlerden bir esneme hareketi ile kolların yardımı ile sıçrama gerçekleştirilir. Eller tam topun gerisinde ve el başparmakları diğer parmaklardan açık durumdadır. Sıçrama sonrasında kollarla uzanılarak top eller ile sıkıca kavranmalıdır. Havada bloke edilen top düşüşle beraber vücuda doğru çekilerek teknik tamamlanmalıdır.
Eğer kalecinin müdahale alanı içinde rakip oyuncu varsa ve kaleci topa yükselme mesafesine sahip değilse destek adımı almadan durağan konumdan sıçramayı gerçekleştirerek topu yakalamalıdır. Kaleciler yüksekten gelen topların yakalanmasında zamanlamayı iyi ayarlamalıdır.
Ayrıca kaleciler yüksekten gelen topları tutabileceklerinden şüphe duyuyorlarsa topu tehlikesiz bir alana yönlendirmek, üst direk üzerinden aşırtmak, direklerin yan tarafından oyun alanına çıkartmak için topu çelmelidir. Kaleciler çabuk karar vermeli topu tutma ve çelme yönünde kararsızlığa düşmemelidir. Yerden gelen topların çelinmesinde de aynı mantık geçerlidir. Yakalanamayacak olan top rakip oyuncuların müdahale alanı dışına ya da direklerin yan tarafından oyun alanı dışına taşınmaya çalışılır.
Topun Yumruklanması
Kaleciler topu her zaman yakalayamazlar. Ceza alanı içerisinde tutamayacakları yüksek topları yumruklama tekniği ile uzaklaştırmalıdırlar. Top yumruklanarak rakip takım oyuncularının müdahale edemeyeceği bir uzaklığa gönderilmelidir. Genel olarak iki temel yumruk tekniği vardır. Bunlar; tek yumruk tekniği ve çift yumruk tekniğidir.
Tek el ile uygulanan yumruk tekniğinde; genellikle yüksekten bombeli şekilde düşen toplara uygulanan bir tekniktir. Kalecinin kale alanına gelen yüksek toplarda rakip ve kendi takım oyuncularının baskısına rağmen topu yumruklarken iyi bir uzanış ve sıçrama gerçekleştirmesi gerekmektedir. Yumruklayacak olan kol omuzdan yukarıya doğru bir salınım gerçekleştirirken diğer kol vücudun yükselmesine ve diğer oyuncuların müdahalelerine karşı perdeleme görevi yapar. Yumruklama tekniği gelişen pozisyonun durumuna göre, öne destek adımı alınarak ya da durağan bir konumda yapılabilir. Vuruş kolu vuruş anında gergin tutulmalı, vuruş yüzeyinin düzgün olmasına özen gösterilmelidir.
Çift el ile yapılan yumruklama tekniğinde; Kaleci üzerine doğru sert gelen yüksek topa vuruş yüzeyini artırmak ve daha kuvvetli bir vuruş gerçekleştirmek amacıyla çift yumruk kullanarak topu uzaklaştırma tekniğini kullanır. Vücut pozisyonu vuruş bölgesi hariç tek elle yapılan yumruk tekniğindeki gibidir. Yükselme anında iki kola göğüs bölgesinde birleştirilmiş ve dirsek ekleminden bükülü durumdadır. Vuruş sırasında göğüs bölgesinden topun altına ya da merkez noktasına doğru kollar yukarıya/öne doğru uzatılarak birleştirilmiş yumruk yüzeyi ile vuruş gerçekleştirilir. Kaleciler yumruklama tekniklerinde zamanlamayı iyi ayarlamalıdır. Unutulmaması gereken nokta, yakalanması mümkün olan bir top asla yumruklama tekniğiyle uzaklaştırılmamalıdır.
Kaleci ve Topun Oyuna Sokulması
Kaleci kaleye yönlenen topları etkisiz hale getirmenin yanında, hücumun başlatılmasında en önemli görevi üstlenen futbolcudur. Kaleciler yakaladıkları topları oyuna sokuştaki zamanlamaları çok önemlidir. Ayrıca çabuk karar vermeli ve isabetli bir şekilde topu kendi takımları lehine avantaj sağlayacak şekilde takım arkadaşlarına kazandırmalıdırlar.
Topun oyuna sokulması iki şekilde yapılabilir. Bunlar; Elle topun oyuna sokulması, ayak ile topun oyuna sokulmasıdır.
El ile Topun Oyuna Sokulması
El ile topun oyuna sokulması ayakla oyuna sokulmasından bazı yönlerden avantajlı bir tekniktir. Elle topun oyuna dahil edilmesi daha kolaydır ve istenilen bölgeye kolayca atılabilir. Ayrıca kaleciler ikinci bir hamle gerektirmeden çok hızlı bir şekilde topu oyuna sokabilirler. Bu da organize hızlı bir hücumun başlaması anlamına gelir.
El ile topun oyuna sokulmasında 3 farklı teknik kullanılabilir.
Yuvarlama Tekniği; Eldeki topun yerden yuvarlanarak oyuna sokulma tekniğidir ve kısa mesafelere gönderilecek olan toplar için kullanılırlar. Tekniğin uygulanması sırasında kaleci atışı yapacak olan koluna ters yöndeki ayağını geniş bir adımla öne almalıdır ve vücut ağırlığı belden ön tarafa doğru eğilmelidir. Atışı yapacak olan kol geriye doğru çekilir, top avuç içinde parmakların kontrolü altındadır ve topun elden çıkışı sırasında kol omuz kısmından itibaren atış doğrultusunda uzatılarak teknik tamamlanır. Topu yuvarlama tekniği; çamur, zeminde su birikintisi ve topun zemindeki hareketini engelleyici unsurlar bulunmadığı durumlarda kullanılmalıdır.
Fırlatma Tekniği; Topun ceza alanından orta uzaklıktaki mesafelere gönderilmesinde avantajlı bir tekniktir. Kaleciler topu kısa sürede oyuna sokarak, hücum oyununda kendi takımları lehine avantaj sağlayacaktır. Atışı yapacak olan kolun uzağındaki ayak ön tarafa doğru geniş bir adım alır. Top avuç içerisinde, kollar dirsek ekleminden hafif büklü konumda geriye çekilerek omuz hizasına getirilir. Diğer kol hız almak ve vücut dengesini sağlamak amacıyla yan tarafta açık durumdadır. Topun elden çıkışı sırasında kol topun gidiş yönünde uzatılarak teknik tamamlanır.
Savurma Tekniği; Topun uzun mesafelere gönderilmesinde kullanılan bir tekniktir. Top avuç içinde ve vücudun yan bölümünde atışı yapacak kol tarafındadır. Atışı yapacak olan kolun uzağındaki ayak ön tarafa doğru geniş bir adım alır. Atış kolu gergin bir vaziyette topla beraber yan-geriye doğru çekilir, yukarıya ve öne doğru bir yay çizecek şekilde top savrulmalıdır. Diğer kol vücudun yan tarafında atış hızına yardımcı ve açık bir durumda vücut dengesini sağlamalıdır. Savurma sonrasında savurma kolu topun gidiş doğrultusunda uzatılarak teknik tamamlanır.
Ayak ile Topun Oyuna Sokulması
Kalecilerin oyun esnasında çok sık kullandıkları bir tekniktir. Topun el ile ulaştırılamayacağı uzak noktalar gönderilmesinde çok etkilidir. Teknik uygulanırken kaleci yeterli hızlanma mesafesini kullanmalıdır. Ayak ile topun oyuna sokulmasında iki temek teknikten söz edilebilir. Bunlar; Vole ve Yarım vole teknikleridir.
Vole Vuruşu ile Topun Oyuna Sokulması;
Vücudun ön tarafında iki elle rahat bir biçimde tutulan top, hızlanma adımları sonrası, topa vuruş yapacak olan ayağa doğru aşağıya doğru bırakılır. Topa ayağın üst kısmı ile bacak geriden getirilerek diz hizasında ayak üstü ile vuruş geçekleştirilmelidir. Ayak bilek eklemi vuruş sırasında gergin tutulmalı, atılmak istenilen mesafeye uygun bir şiddette vuruş gerçekleştirilmelidir. Vuruş esnasında vücut ağırlık merkezi destek ayağında olmalı, vücut hafif öne doğru eğilmelidir. Vuruşu yapacak olan ayağın geriye ve ileriye olan salınım topun hızını etkileyeceğinden, kaleciler uzak mesafelere gönderecekleri toplarda vuruş ayağını olabildiğince geriden getirmelidirler.
Yarım Vole Vuruşu ile Topun Oyuna Sokulması; Tekniğin uygulanmasında vücut konumu vole tekniğinde olduğu gibidir. Sadece vuruş top yere temas ettiği anda yapılır. Hızlı bir yönlenim eğrisi ve hızı vardır ve bu yüzden topun gidişini engelleyen rüzgarlı havalarda sıkça kullanılır. Ayrıca hızlı hücumun başlatılmasında etkili bir tekniktir. Çamurlu ve topun yerdeki temasında yönlenim hatalarına neden olan zeminlerde tercih edilmemelidir.
Kalecinin Saha İçindeki Pozisyonu ve Sorumlulukları
Çağdaş futbol anlayışında durağan ve caza alanına çakılı kalmış kalecilere yer verilmemektedir. Anacak kaleciler birinci derecede sorumlu oldukları caza alanı ve kale alanını çok iyi tanımalıdırlar. Değişen pozisyonlarda kaleciler doğru konumda bulunabilmeli ve çabuk karar vererek gerekli olan müdahaleyi gerçekleştirebilmelidirler.
Gelişen rakip takım ataklarında rakip oyuncuların kaleyi görüş açılarını daraltmalıdır. Bunu yapabilmek için doğru konumda, üzerine gelen ya da durağan konumda olan rakip oyuncuya doğru yönlenmeli ve topu olumlu şekilde kullanmasını engellemeye çalışmalıdır. Ayrıca keleciler kale alanı, topun bulunduğu yer ve rakip arkadaşlarının saha içerisindeki dağılımına göre doğru yerde ve açıda konumlanmalıdır.
Reaksiyon zamanının kısa olması kaleciler için büyük bir avantajdır. Oyun alanında gelişen ani pozisyonlarda kaleciler çabuk tepki verebilmeli ve kendi takımı lehine en doğru davranışı gerçekleştirmelidir. Reaksiyon zamanının kısalığını; hızlı ve doğru karar verebilme becerileri ile birleştirerek kararlı bir şekilde uygulamaya koymalıdır.
Kaleciler saha içerisinde lider ve güven verici olmalıdırlar. Oyun alanını, rakip takım oyuncularını ve takım arkadaşlarını en geniş açı ile görme avantajı ile takım arkadaşlarına gerekli uyarılarda bulunmalıdır. Moralini her durumda üst seviyede tutarak takım arkadaşlarına destek olabilmelidir. Oyun alanı içerisindeki soğuk kanlı hareketleri ile güven verici ve takımı oluşturan oyuncular uyumlu bir kişiliğe sahip olmalıdır.
Kaleci temel teknikleri yanında kaleciler, futbol temel tekniklerinin tamamını bilmeli ve gerektiğinde kullanabilmelidirler. Ayrıca kaleciler mükemmele yakın bir hareketlilik ve esneklik özelliği kazanmak için küçük yaşlardan itibaren gerekli çalışmaları yapmalıdırlar.
Gelişen futbol anlayışında kaleciler, özel ve farklı bir konumdadırlar. Sorumluluk alanları genişlemiş, kalesine en yakın takım arkadaşının arkasında kalan boş alanlar sorumluluk alanına girmiştir. Sorumluluk alanının genişlemesi ile birlikte kaleciler bir noktaya bağlı kalmadan oyun alanında değişen pozisyonlara göre ceza alanının dışında konumlanarak rakip atakları durdurmak zorunda kalmaktadır. Ayrıca başlatacakları hızlı hücumlarla gol pası bile verebilmektedirler. Günümüzde gol atma becerisine sahip kalecilere bile sıkça rastlanmaktadır!
Kaleciler oyun alanında hareketli gelişen pozisyonlar yanında rakip tarafından kullanılacak duran toplarda da gerekli teknik ve taktik davranışları gerçekleştirebilmelidir. Kaleye yakın yerlerden kullanılacak olan serbest atışlarda kurulacak olan barajlarda oyuncular kalecinin isteği doğrultusunda yönlenmelidirler. Unutulmaması gereken nokta oyun içinde oluşturulacak olan barajlarda kimlerin yer alacağı ve kaç kişiden oluşacağı antrenmanlarda daha önce belirlenmiş olmalıdır.
Kaleciler için yan taraftan yapılan ortalar ve korner atışları büyük önem taşır. Yan taraftan gelen yerden ve yüksek toplarda kaleciler doğru konumda olmalı ve doğru zamanlama ve teknikle atağı etkisiz hale getirmelidir. Kaleciler daha önceden antrenmanlarda yanlardan gelen ortalar ve korner atışlarına karşı geliştireceği teknik ve taktik davranışları çalışmış olmalıdır. Korner atışlarında ön ve arka direkte iki oyuncunun bulunması kalecinin çıktığı yan topta başarısız olması halinde bir güvence olarak görülür.
Kaleciler bloke ettikleri topu oyuna sokarken çok dikkatli olmalıdırlar. Değişen pozisyonlarda topu oyun kurallarının müsaade ettiği ölçüde geç veya erken kullanabilirler. Önemli olan en uygun tekniği en uygun zamanda kullanabilmektir.
Kaleciler oyuna alanını, rakip takım oyuncularını ve kendi takım arkadaşlarını en geniş açı ile görebilen ve diğer oyunculardan farklı olarak ceza alanında ellerini kullanabilen özellikli futbolcular olarak; futbol temel tekniklerinin tamamını bilmeli ve gerektiğinde kullanabilmelidir. Ayrıca kalecilerin antrenmanları takım arkadaşlarının antrenmanlarından yerine göre ayrı tutulmak zorundadır. Kalecilerin antrenmanları tek başına bir araştırma konusu olacak kadar geniş ve kapsamlıdır.
A- Topsuz Yapılan Teknikler
B- Topla beraber yapılan Teknikler
TOPLA YAPILAN TEKNİKLER
TOPSUZ YAPILAN TEKNİKLER
Topa vuruş Teknikleri
Koşma
Top Kontrol Teknikleri
Sıçrama
Dripling Teknikleri
Vücutla Sıkıştırma
Aldatma Teknikleri
Yön Değiştirme
Markaj Teknikleri
Taç Atış Teknikleri
Kaleci Teknikleri
A- Topsuz Olarak Yapılan Teknikler
Koşma: Futbol oyununda koşma diğer yapılan hareketler içinde en önemlisidir. Oyuncu topla ya da topsuz olarak koşabilir. Eğer topla beraber mesafe katediyorsa buna dripling adı verilir. Topsuz olarak katedilen bir mesafe varsa adı topsuz koşudur. Oyuncuların koşarken ayaklarının yere sağlam basması gerektiği sözü futbol çevresinde sıkça söylenen bir sözdür. Futbolcular oyun alanında vücut ağırlıklarını her iki ayağına eşit olarak paylaştırmalıdır ki oyun alanında dengeyi sağlayabilsinler. Her an ve her saniye koşmak neredeyse imkansızdır. Bu yüzden sporcular enerjilerini oyun süresine göre ayarlamalıdır. Süratli bir koşu için bacaklar hafifçe bükülmeli, vücut ağırlığı hafifçe öne alınmalı ve ayak tabanları ağırlık merkezinin odak noktası olarak ayarlanmalıdır.
Yön Değiştirme: Futbol oyunda sporcular saha içerisinde istediği hareketleri yapabilmek, savunmadan hücuma çıkabilmek, hücumdan savunmaya dönebilmek, rakibinden kurtulmak yada onu aldatmak için saha içerisinde yön değiştirmesi gerekir.
Oyuncu rakibinin hareketlerine ve oyunun durumuna göre hareketlerini yönlendirmelidir. Oyunun her anında, bir hareketi yapabilmek, yön değiştirebilmek, durabilmek, rakibi yanıltmak için hazırlıklı olunmalıdır. Duruşlarda vücut ağırlığı arkaya doğru verilirken, koşu anında öne doğru olmalıdır. Yön değiştirmede önemli olan adımların küçültülmesi ve vücut ağırlığının sporcunun kontrolü altında olmasıdır. Ani olarak yapılan yön değiştirmeler rakip takımın oyun kurgusunu bozacaktır. Yön değiştirmelerde vücudunu iyi kullanan ağırlık merkezini iyi kontrol eden sporcular her zaman avantajı da elinde bulundurur.
Sıçrama: Futbol oyununda sporcular sıçrama ile bir çok pozisyonda kendisine yada takımına avantaj sağlar. Bu yüzden sadece topsuz temel hareketlerin değil topla yapılan bir çok hareketin temelinde etkin bir fiziksel özelliktir.
Oyunun herhangi bir bölümünde iki takımında sahip olamadığı yüksek toplara sıçrama yeteneğinin kullanılarak sahip olabilme ya da rakibin sahip olmasını engellemek amacıyla futbolcuların iyi bir sıçrama yeteneğine sahip olmaları gerekir. Önemli olan sıçrama yeteneğini doğru yerde doğru zamanda kullanabilmektir.
Vücutla İtme Sıkıştırma ve Top Saklama: Oyun alanında sadece topla yapılan hareketleri veya topsuz olarak gerçekleştirilen hareketleri iyi bilmek yada uygulamak yeterli olmayabilir.
Oyuncular oyun süresince rakipleri ile yakın temas içerisindedir. Nizami olarak yapılan şarjlarla takımlarına avantaj sağlayabilirler. Rakibin topa sahip olmasını engellemek amacıyla sahanın herhangi bir yerinde vücudunu kullanarak topu saklayabilir. Vücut ile yapılan itme ve sıkıştırmalar (şarjlar) rakibin dengesini bozarak topa sahip olmalarına ya da olumsuz kullanmalarına da neden olabilirler.
B- Topla Beraber Yapılan Teknikler
Topa vuruş Teknikleri
Top Kontrol Teknikleri
Dripling Teknikleri
Aldatma Teknikleri
Markaj Teknikleri
Taç Atış Teknikleri
Kaleci Teknikleridir.
I. TOPA VURUŞ VE TEKNİKLERİ
Futbol Temel Tekniklerinden en önemlisi olarak değerlendirilebilir. Futbol oyununda istenilen amaca ulaşmak için tekniğin uygulanması büyük önem taşımaktadır.
Oyun alanı içerisince ve oyun süresince topa hareket kazandırmak amacıyla uygulanan tekniklerdir. Futboldaki temel tekniklerinden en çok kullanılanıdır. Sporcu kendi takımı hesabına avantaj elde etmek amacıyla oyunun tüm bölümlerinde bu teknikleri kullanır. Bu tekniklerin eksiksiz olarak kullanılması ile başarı yüzdesi oldukça artar.
Ayak İçi Vuruş Tekniği
Genellikle yerden ve kısa mesafeler için kullanılan bir vuruş tekniğidir. Futbolda yapılan tün vuruşlar içerisinde isabet oranı en yüksek olanıdır. Kabaca vuruş, ayak baş parmak eklemi ile topuk kemiğinin sınırladığı alan ile yapılmalıdır.
Topa hafif yan pozisyonda ve düz bir doğrultu üzerinde yaklaşılmalıdır. Destek ayağı vücudun dengesini sağlamak amacı ile dizden hafi bükülüdür ve topun hafif yan gerisinde bulunmalıdır. Destek ayağının ucu topun atılmak istendiği yeri gösterir vaziyette olmalıdır. Vuruştan önce vücut ağırlığı tamamen destek ayağına aktarılmalı vuruş yapacak olan ayak geriden kalçadan savrularak topa vurmalı ama çok abartılı şekilde geriye doğru da açılmamalıdır. Vuruş anında topa vuran ayağın vuruş yüzeyi topa dik açı yapacak şekilde, ayak bileği sabit ve sert tutulmalı, vuruş topun yatay orta çizgisine yapılmalıdır. Ayağın topun alt bölgesinde kalması topun yükselmesine neden olacaktır. Vuruş ayağı yere paralel bir durumda ve bilek ekleminden dışa döndürülerek yatay bir konumda hareket ettirilmeli, ayak ucu topuk bölgesinden hafif yukarıda olmalıdır. Bu vuruşun isabeti açısından önemlidir.
Vuruş sırasında kalça, diz ve bilek eklemlerinin gerginliği artırılmalı ayak bilek ekleminde oluşturulan dışa dönük durum asla bozulmamalıdır. Vuruş yapılırken destek ayağını tamamen yerdedir, vuruş sonrasında vücut ağırlığı destek ayak ucuna alınmalıdır.
Birçok kaynakta destek ayağının topun 10-15 cm. yan gerisinde bulunması gerektiği belirtilir. Oysa ki bütün sporcuların anatomik yapıları birbirlerinden farklılık göstereceğinden futbolcular kendileri için en uygun uzaklığı kendileri seçmelidirler.
Vuruş öncesinde ve anında kollar dengeyi sağlarlar. Vücut hafifi dik ve geriye yatık bir durumda olmalıdır. Vuruş ayağına uzak olan kol ileride, yakın olan kol ise hafif geride kalmalıdır. Futbolcuların vuruş sırasında rahat hareket edebilmeleri vuruşu etkileyen bütün kasların koordinasyonu ile mümkün olacaktır.
Ayağın en geniş yüzeyi ile yapılan bir vuruş olduğu için isabet oranı yüksektir. Çok uzun mesafelerdeki paslaşmalarda kullanılmaz. Sporcu atacağı pasın mesafesine göre ayağını geriden ve kalçadan ölçülü bir şekilde savurmalıdır. Koşu anındaki kullanımında dengenin sağlanması güç olduğu için vuruşun tatbiki güçleşir.
Ayak içi vuruş duran ve hareket eden toplarda kullanılabildiği gibi havadan gelen toplara karşı da kullanılabilir. Duran ve hareket den toplara karşı yaklaşma adımları küçük vuruşun yapılacağı son adım büyük alınarak vuruş gerçekleştirilmelidir. Yüksekten gelen toplara yapılan ayak içi vuruşları direkt olarak havada yada yer ile karışık olarak yapılabilirler. Yalnız yüksekten gelen toplara yapılan vuruşlarda vücut ağırlığı hafif geriye doğru aktarılmalıdır.
Ayak İç-Üst Vuruş Tekniği
Futbol oyununda en çok kullanılan vuruşlardan biridir. Kısa mesafelere kullanıla bildiği gibi uzun mesafelere top atabilmek için kullanılır. Tüm duran toplarda sıkça kullanılan etkili bir vuruş tekniğidir.
Topa temas yeri; iç vuruş tekniğinde ki ayak başparmağı eklem başlangıcından bilek ekleminin ön ve iç-yan yüzeylerini oluşturan kısmı olarak nitelendirilebilir. Kabaca kramponun bağcıklı kısmının iç-yan tarafı ile yapılan vuruş olarak adlandırılabilir. Hangi ayakla vuruş yapılacaksa yönelenim ters istikametten yapılmalıdır. Topa karşı, vuruş ayağına ters yönde, kavisli bir doğrultu üzerinde yönlenilerek yaklaşılmalı, kısa adımları izleyen son uzun adım sonrasında destek ayağı topun yan gerisinde bulunmalıdır. Destek ayağının konulmasından hemen sonra vuruş ayağı kalçadan sallanarak ayak iç-üst yüzeyi ile vuruş gerçekleştirilir.
Topa yaklaşım topun yan gerisinden kavisli bir doğrultuda gerçekleştirilmelidir. Topa yaklaşım doğrultusu topun gideceği yöne doğrultusuna 40 derecelik bir açıdan fazla olmamalıdır. Destek ayağı topa yaklaşım sonrası vuruş yönünde ve yan pozisyonda topun 20-25 cm. yan gerisine konulmalıdır. Destek ayağı vuruş aşamasına kadar ağırlık merkezidir ve yere tam olarak basar. Vuruş anında ve sonrasında ise vücut ağırlığı ayak ucu serçe parmak kısmına doğru aktarılmalıdır. Vuruş sırasında destek ayağı hafifçe bükülmeli ve vuruşun gerçekleştirildiği aşamada gerginlik kazanmalıdır.
Vuruş; top merkezinin altında kalan noktaya, ayak bilek ekleminden gergin bir konumda dıştan içe bir doğrultuda top yönünde yay çizecek şekilde yapılmalıdır. İç-üst vuruşlarda vuruşun topu keser şekilde merkez noktanın altındaki yüzeylere yönlendirilmesi topun yükselmesine neden olur. futbolcular ne kadar falso vermek istiyorlarsa o kadar topun yan yüzeyine vuruşu gerçekleştirmelidirler. Vuruş sırasında bacak hafif gergin konumda, kalça ve diz ekleminden hafif yan durumdan yay çizer vaziyette savrulmalıdır. Vuruş anında doğru açının bulunması için sporculara yardımcı olunmalıdır. Destek ayağının topa olan uzaklığı ve konumu konusunda anatomik yapıları dikkate alınarak ısrarcı olunmamalıdır.
Bütün vuruşlarda olduğu gibi bu vuruşta da kollar dengeyi sağlarlar. Vuruş ayağının ters yönündeki omuz vuruş öncesinde hafifçe önde iken vuruş sırasında geride kalmalıdır. Destek ayağının üzerindeki kol açık bir durumda dengeyi sağlarken vuruş ayağının üzerindeki kol hafifçe bükülü durumdadır.
Ayak iç-üst vuruşu durağan ve hareketli toplara yapılabildiği gibi yüksekten gelen toplara karşıda yapılabilir. Yüksekten gelen toplara yapılan vuruşlarda vücut pozisyonu ve zamanlama çok önemlidir.
Ayak Üst Vuruş Tekniği
Kabaca kramponun bağcıklı kısmı ile yapılan vuruş olarak adlandırılabilir. Ayak parmak eklemlerinin başlangıç noktaları ile ayak bileği arasında kalan ve ayağın sırt bölgesi diye adlandırılan kısım ile yapılan vuruş olarak tanımlanabilir. Vuruş alanı kısıtlı olmasına rağmen küçük yaşlarda teknik tam anlamıyla öğretilirse uygulamada sorun yaşanmaz.
Uzak mesafelere pas atmak amacıyla kullanılan bir vuruş olmasına rağmen tüm duran toplarda ve oyun alanının bütün bölümlerindeki hareketli toplara uygulanabilen bir tekniktir. Son vuruş olarak adlandırılan gol vuruşu olarak sıkça kullanılır.
Vuruş sırasında topa vuruş yönünde ve düz bir doğrultuda yaklaşılmalıdır. Topa vuruş için hareketlenmelerde ilk adımlar kısa son birkaç adım uzun alınmalıdır. Sporcunun bulunduğu yeden bu vuruşu yapması oldukça zordur. Bu yüzden hızlanma adımları atılmalıdır.
Destek ayağı topun 10-15 cm. yanına ve hafif gerisine konulmalıdır. Vuruş yapılırken destek ayağı topun yan gerisine ayak tabanı tamamen yere basar durumda konulmalıdır. Vuruş anında ise vücut ağırlığı ayak ucu üzerine doğru kaydırılmalıdır. Destek ayağı vuruş anında hafif bükülü durumda ve esnek olmalıdır.
Vuruş ayağı bilek ekleminden gerilmeli ve ayak ucu yere 90 derecelik açı yapacak şekilde düz bir doğrultuda tutulmalıdır. Topun merkez noktasına yapılan vuruşlarda top yerden, merkez noktanın alt kısmına yapılan vuruşlarda yükselerek gider. Vuruş sırasında vuruş ayağı gereğinden az veya fazla bükülmemelidir. Bu yüzden sporcular kendilerine uygun olan yüksekliği deneyerek öğrenmelidirler. Vuruş ayağı düz bir doğrultuda kalçadan savrulmalı, çabuk ve hızlı bir şekilde yay çizerek vuruş yapılmalıdır. Doğru teknikle uygulanan ayak-üstü vuruşlar büyük bir hız kazanırlar. Ayrıca vücut ağırlığının geride kalması topun yükselmesine eden olur.
Topa yaklaşma esnasında vücut dik ve hafif öne yatık vaziyette olmalıdır. Kollar vücut dengesini sağlamak amacıyla yanlarda açık vaziyettedir. Vuruş sırasında vuruş ayağının hizasındaki kol ileride iken vuruş anı ve sonrasında geride yer almalıdır. Vücut ağırlık merkezinin önde veya geride kalması topun yüksekliğini etkileyen bir faktördür.
Durağan ve hareketli toplara yapılabildiği gibi yüksekten gelen toplara karşıda kullanılabilen bir tekniktir. Yüksekten gelen toplara yapılan ayak üstü vuruşun bir diğer adı da vole vuruşudur. Futbolcular öne, sağa, sola ve geriye doğru bu vuruşu geçekleştirebilirler. Yüksek toplara yapılan vole vuruşları oldukça güç bir tekniktir. Profesyonel seviyedeki oyuncular bile bu vuruşu her an gerçekleştiremezler. Vuruş alanının kısıtlı olması ve zamanlamanın çok iyi yapılması gerekliliği gibi faktörler vuruşun verimini etkiler.
Öne doğru yapılan vole vuruşlarında topun tam alt merkez noktasına vurulmalıdır. Öne doğru yapılan vole vuruşları yerden seken toplara yerle karışık olarak da vurulabilir. Bu vuruşlar top bir süre sonra yüksekliğini kaybedeceğinden kaleciler için kurtarılması zor olan bir gol vuruşudur. Sağa ve sola yapılan vole vuruşlarında destek ayağı çok iyi ayarlanmalı ve futbolcu top gelmeden pozisyonunu almalıdır. Vuruş bacağını yere yatay bir vaziyette tutmalı ve vole vuruşunu gerçekleştirmelidir. Geriye doğru yapılan vole vuruşları oldukça tehlikelidir. Sporcuların yaralanmalarına neden olabilir. Bu yüzden mecbur kalınmadıkça denenmemeli ve tekniği tam anlamıyla uygulayamayan sporcular asla yapmamalıdır. Ayrıca rakip takım oyuncuların üst ekstremite bölgelerinde yaralanmalara da neden olabilecek bir vuruş türüdür. Her iki ayağın da yerden kesilmesi sonucu vücudun dengesi sağlanamaz. Sporcu tekniği iyi öğrenmişse ve etrafında rakip oyuncu bulunmuyorsa tekniği uygulamaya koymalıdır.
Ayak Dış-Üst Vuruş Tekniği
Ayağın serçe parmak eklem başlangıcından, ayak bilek eklem başlangıcına kadar olan ayağın yan-dış bölümü ile yapılan vuruş olarak adlandırmak yanlış olmaz. Oyun alanında diğer vuruşlar kadar sık kullanıldığı söylenemez Kısa ve uzun mesafeli paslaşmalarda ve duran toplarda kullanılabilen bir tekniktir.
Topun atılacağı yöne göre topa yaklaşım farklılık gösterir. Eğer falsolu bir vuruş gerçekleştirilmek isteniyorsa topa düz bir doğrultuda gelinmeli, eğer falsosuz bir vuruş gerçekleştirilmek isteniyorsa hafif yan konumdan hareketlenmelidir. Ayrıca sağ ayakla yapılacak vuruşlarda topa yaklaşım sağdan, sol ayakla yapılacak vuruşlarda soldan bir açı ile topa yönlenmek gerekir. Topu düz bir doğrultuda yönlendirmek gerekiyorsa topa karşı vuruş yönünde yan bir konumda yaklaşmak doğru olacaktır.
Topa karşı düz bir doğrultu üzerinde yaklaşılıyorsa destek ayağı topun 15-20 cm. yan-gerisinde, çapraz veya yan bir konumdan yaklaşılıyorsa 20-25 cm. yan gerisine konulmalıdır. Sporcular vuruş tekniğin öğrenimi aşamasında kendilerine uygun olan mesafeyi kendileri ayarlamalıdırlar. Vuruş öncesinde destek ayağı tamamen yere basarken vuruş anı ve sonrasında vücut ağırlığı ayak serçe parmağı üzerine doğru kaydırılmalıdır. Vuruş sırasında destek ayağı diz ekleminden bükülü ve gergin bir durumda vücut ağırlığını dengeler.
Vuruş ayağı vuruş anında ayak bilek ekleminden döndürülerek ve gergin tutularak, ayak ucu yere daha yakın bir durumda ve yatay bir konumda tutularak hareket gerçekleştirilmelidir. Topun falso alması aynı zamanda topun vuruluş yüzeyine de bağlıdır. Vuruş anında bacak, kalça ekleminden geniş bir yay çizerek savrulmalıdır. Uzun mesafeli ve etkili bir vuruş için kaslar ve eklemler gergin durumda, kalça ekleminden hızlı ve çabuk bir biçimde salınarak hareket ettirilmelidir.
Vuruş sırasında vücut dik ve hafif öne doğru olmalıdır. Kollar yanlarda yapılacak olan tekniğin biçimine uygun olarak yer almalıdır. Vuruş ayağının üstünde yer alan omuz vuruş sırasında önde destek ayağı hizasındaki kol ise dengeyi sağlamak amacıyla geride ve açık durumdadır.
Ayak dış-üst vuruş tekniği durağan ve hareketli toplara yapılabildiği gibi seken yada yüksekten gelen toplara da karşı da yapılabilir. Kaynaklarda yüksekten gelen toplara yapılan ayak dış-üst vuruşlarda vole olarak adlandırılmıştır. Volenin kelime anlamı topa yere düşmeden vurmaktır. Bu yüzden bu sınıflama da yanlış olmayacaktır. Yüksekten gelen toplara hızlanma adımı alarak ya da durağan vaziyette vurulabilir. Futbolcu top gelmeden önce pozisyonunu iyi ayarlamalı ve zamanlamasını iyi yapmalıdır. Çok yüksek toplara uygulanması oldukça güçtür, bu yüzden yer ile diz hizasına kadar olan yüksekliklerde uygulanabilir. Tekniğin uygulanması yerden yapılan vuruşlarla hemen hemen aynıdır. Sadece vuruş ayağının yüksekliğinin ve zamanlamanın iyi ayarlanması gereklidir.
Ayak Dış Vuruş Tekniği
Ayak serçe parmağı ve ayak topuğuna kadar olan bölüm ile yapılan vuruş olarak adlandırılabilir. Ayak dış kısmı ile yapılan vuruşlar genellikle dış-üst kısmı ile yapılan vuruşlar ile karıştırılır.
Destek ayağı topun yan gerisindedir. Vücut ağırlığı her iki bacağa eşit şekilde paylaştırılmış durumda olmalıdır. Vuruş anında ağırlık merkezi destek ayağıdır ve kollar dengeyi sağlamak amacıyla her iki yanda ve açıktır. Topa temas yüzeyi sınırlı olduğundan oldukça zor bir tekniktir. Kaynaklarda uzun mesafelere topu göndermekte kullanıldığı söylense de gerçekte bu mümkün değildir. Oyuncular rakipten topu saklamak amacıyla (aldatma) kendi eksenleri etraflarında dönebilirler ya da yön değiştirirler. Beckenbauer aldatma tekniği bu vuruş tekniği ile ortaya çıkmıştır. Ayrıca dış vuruş kısa paslaşmalarda da etkilidir. Rakibi yanıltmak ve topa ivme kazandırabilmek amacıyla oyun alanının bütün bölgelerinde kullanılabilir.
Futbolda Kafa İle Yapılan Vuruşlar
Günümüz futbolunda takımı oluşturan bütün oyuncuların hava hakimiyetlerinin üst düzeyde olması beklenir. İyi bir sıçrama yeteneğinin yanında iyi bir zamanlama becerisi şarttır. Özellikle küçük yaşlardan itibaren futbolculara doğru bir kafa vuruş tekniği kazandırılmalıdır.
Yüksek gelen toplarda ve ayak ile yapılacak olan vuruşun anında avantajın kaybolacağı durumlarda kullanılan kafa vuruşu; görsel yoğunlaşma, topa karşı yönlenim, doğru olan yüzeyin topla buluşması, vücut üst ve alt bölümlerinin uygunluğu ve bütün vücut kaslarının koordinasyonu ile uygulandığı zaman ayak ile yapılacak olan vuruşlardan daha etkili olmaktadır.
Küçük yaşlardaki futbolculara öncelikle alın bölgesi ile yapılan vuruştan başlanarak öğretilmelidir. Alın dışında amaca yönelik olarak kafa bölgesinin herhangi bir yeri vuruş bölgesi olarak belirlenebilir.
Oyuncular, eğer önlerinde bir rakip oyuncu varsa ve topa yükselmek için yeterli mesafe yoksa durdukları yeden çift ayak ile sıçrayarak kafa vuruşunu geçekleştirirler. Futbolcu kafa vuruşu yapabilmek için gerekli mesafeye sahipse tek ayak üstünde sıçrayarak etkili bir şekilde kafa vuruşunu gerçekleştirebilir. Ayrıca topa ayakla vuruş yapacak kadar zaman yoksa sporcu öne doğru uçarak kafa vuruşunu gerçekleştirebilir. Oyun alanının herhangi bir bölümünde oyunculara durarak ya da hareketli bir şekilde kafa vuruşunu gerçekleştirebilirler. Önemli olan doğru zamanda doğru tercihi kullanarak kendi takımı lehine avantaj sağlayacak şekilde topu kullanmaktır. Alınla yapılan vuruşlarda gözler açık olmalı ve topun yatay çizgisine veya yatay çizginin üstüne vurulmasına dikkat edilmelidir.
Birçok kaynakta kafa ile yapılan vuruşların değişik sınıflandırılması yapılmıştır. Basit olarak kafa vuruşları 5 ana başlık altında incelenebilir;
Çift Ayak Üzerinde Durağan yada Sıçrayarak Yapılan Vuruşlar
Durağan durumda çift ayak üzerinde iken yapılan vuruşlar; karşıdan gelen ve genellikle kafa hizasından gelen toplara karşı uygulanan bir vuruş tekniğidir. Futbolcu çift ayak üzerinde durağan bir durumda iken vuruşu yapacağı yöne doğru kafası ile uzanarak alın yüzeyi ile vuruşu gerçekleştirir. Vuruş anında bacaklar diz ekleminden hafifçe bükülmeli ve daha sonra eklemlerden gerginleştirerek vuruş desteklenmelidir. Topun geliş hızına göre topa gerekli ivmeyi kazandırmak mümkündür. Çift ayak üzerinde sıçrayarak yapılan vuruşlar; karşıdan gelen ve ulaşılabilir bir seviyede bulunan toplara karşı yapılan vuruş tekniği olarak adlandırılabilir. Durağan durumlarda yapılan vuruşlardan daha etkili bir kafa vuruşu mümkündür.
Çift ayak üzerinde destek alınarak, dikey doğrultuda sıçranmalı ve yine alın bölgesi ile vuruş gerçekleştirilmelidir. Genellikle sporcular önlerinde bir rakip oyuncunun bulunduğu durumlarda bu vuruşu tercih ederler. Her iki vuruşta da vücudun bel kısmında kuvvet alınmalıdır. Vuruş sonrasında sporcular yere nasıl düşmeleri gerektiğini bilmelidirler. Ayrıca topa vuruş sıçramanın en üst noktasında yapılmalıdır. Yapılan antrenmanlarda çok tekrar yapılarak sporcular doğru zamanlama ve tercihle vuruşu gerçekleştirebileceklerdir.
Tek Ayak Üzerinde Durağan (Destek Adımlı) yada Sıçrayarak Yapılan Vuruşlar
Tek ayak üzerinde destek adımlı vuruşlar; kafa hizasında gelen toplara karşı topun hızını artırmaya yönelik bir ayağın öne alınarak ve ileriye doğru uzanarak vuruşun gerçekleştirilmesi olarak tanımlanabilir. Topa zamanında ve alın bölgesinin vurulmasına dikkat edilmelidir. Vuruş sırasında ağırlık merkezi iyi ayarlanmalı, her iki bacağın dizlerden hafifçe bükülü ve esnek olması sağlanmalıdır. Vuruş öncesinde vücut geride kalmalı, daha sonra belden esneyerek ileriye doğru uzanma ile vuruş tamamlanmalıdır.
Tek ayak üzerinde sıçrayarak yapılan vuruşlar; karşıdan gelen ve ulaşılabilir bir seviyede bulunan toplara karşı düz bir doğrultu üzerinde yapılan vuruş tekniği olarak adlandırılabilir. Tek ayak üzerinde destek alınarak, dikey doğrultuda sıçranmalı ve yine alın bölgesi ile vuruş gerçekleştirilmelidir.
Genellikle sporcular önlerinde bir rakip oyuncunun bulunmadığı gerekli adım mesafesinin sağlandığı durumlarda bu vuruşu tercih ederler. Topa vuruş sıçramanın en uç noktasında gerçekleştirilmeli ve bel bölgesinden kuvvet alınmalıdır. Yere düşüş esnasında sporcunun iki ayağı üzerine aynı anda düşmesine dikkat edilmelidir.
Topun Yanlara Aktarılması ve Geriye Doğru Yapılan Aşırtma Vuruşlar
Topun yanlara aktarılması alın bölgesi ya da kafanın üst bölgesi kullanılabilir. Vuruş sırasında vücut ağırlığı her iki ayağa eşit şekilde paylaştırılmalıdır. Sporcu kendisine doğru gelen yüksek topa vücut pozisyonunu alarak alnı ya da kafasının üstü ile vurur. Sporcular topa doğru yüzü dönükken veya gelen topa yan olarak pozisyon almışken bacaklardaki esneklik sayesinde takım arkadaşlarına pas olarak kazandırabilirler. Vücut aşırtma esnasında eğer alın ile aktarma yapılacaksa tam olarak alın kısmı atacağı hedefi göstermelidir. Kafanın üst bölümü ile yapılan aşırtmalarda böyle bir durum söz konusu değildir. Kollar her iki yanda ve hafif bükülü durumda vücut dengesini sağlamalıdır. Aşırtma vuruşlar karşıdan gelen yüksek veya kafa hizasındaki topların geriye doğru aşırtılarak yönlendirilmesi olarak tanımlanabilir. Futbolcu top gelmeden önce saha içerisinde pozisyonunu almalı, vücut esnek bir durumda ve bacaklar dizlerden bükülü durumda iken kafa geriye doğru yatırılarak alın ile vuruş gerçekleştirilmelidir. Kafanın üst bölgesi ile yapılan aşırtma vuruşlar da sıkça kullanılır. Sporcu aynı tekniği kafasının üst bölgesini kullanarak gerçekleştirir. Ayrıca aşırtılacak olan uzaklığa göre vuruş şiddeti artırılmalı veya azaltılmalıdır.
İleriye Doğru Uzanarak (Uçarak) Yapılan Vuruşlar
Yüksekliğini kaybeden ya da alçak seviyeden gelen toplara karşı, sporcunun öne doğru uçarak iyi bir zamanlama ile vuruşu gerçekleştirmesi olarak tanımlanabilir. Vuruş alın ile gerçekleştirilmelidir. Vuruş öncesinde bacaklardan kuvvet alınmalı ve ileriye doğru uzanmaya hazırlıklı olunmalıdır.
Sporcular bu tekniği tamamen öğrenmeden uygula-mamalıdır. Aksi takdirde sporcuların yaralanma riskleri oldukça fazladır. Düşme esnasında eller düşüşü yavaşlatmak amacıyla açık olmalı ve yere vücuttan önce temas etmelidir.
Vücudun Diğer Bölgeleri İle Yapılan Vuruşlar
Futbolda el hariç vücudun bütün kısımları ile vuruş yapmak mümkündür. Daha önce söz edilen vuruşlara ek olarak bazı vuruş tekniklerinden bahsetmek gerekebilir.
-- Göğüs ile Yapılan Vuruşlar: Oldukça güç bir vuruş tekniğidir. Kafa ve göğüs hizasından gelen toplara kollardan destek alarak iki omuz arasında kalan bölge ve karın kısmının başladığı alan arasındaki kısım ile vuruş gerçekleştirilmelidir. Futbolcular ayakları ve kafaları ile müdahale edemedikleri toplarda bu vuruş tekniğini kullanabilirler. Vuruş alanı oldukça geniştir. Vuruş anında topun atılacağı yerin uzaklığına göre pozisyon alınır. Eğer hızlanma adımları için yeterli mesafe varsa etkili bir göğüs vuruşu gerçekleştirilebilir. Kollar dirseklerden hafifçe bükülüdür. Ve vuruş anında göğüs ileriye doğru hareketlendiğinde vücuda ivme kazandırmak için kollar yardımcıdır. Vücut ağırlığı her iki bacağa eşit olarak paylaştırılmalıdır. Bacağın herhangi biri önde kalmalı ve destek görevi görmelidir. Bu topun gerekli hızı kazanması açısından önemlidir. Büyük oranda top kontrolü için kullanılan bir vücut bölümüdür.
-- Diz ve Kalça Eklemi Arasındaki Bölge ile Yapılan Vuruşlar: Topa temas alanı göğüs bölgesi gibi fazladır. Futbolcular topa ayakla göğüsle ve kafa ile müdahale edemediği ani durumlarda bu tekniği kullanabilirler. Genellikle kontrol tekniği olarak sınıflandırılan bir bölgedir. Vuruş sırasında destek ayağı bükülü durumda yer alır. Topun geliş yönüne ve topun atılacağı yöne doğru oyuncu pozisyon almalıdır. Hızlanma adımı alınabiliyorsa vuruş daha etkili olarak gerçekleştirilebilir. Vuruş sırasında vuruşun yapılacağı bölge topa doğru hareketlendirilmeli ve vücut vuruş bölgesi ile bütünlük oluşturacak şekilde koordineli bir şekilde hareketlenmelidir. Kollar dengeyi sağlamak amacıyla dirseklerden hafifçe bükülmeli ve vuruşa ivme kazandırmaya yönelik olmalıdır.
-- Topuk ile Yapılan Vuruşlar: Estetik özelliği fazla olan ve rakibi yanıltmaya yönelik bir vuruş tekniğidir. Topun sporcunun gerisinde kalması bu tekniği zorunlu kılan bir faktördür. Ayrıca top tekniği yüksek olan oyuncular estetik özelliği olan bu vuruş tekniğini rakibi aldatmak amacıyla kullanır. Çeşitli şekillerde yapılan topuk vuruşları mevcuttur. Küçük yaşlardaki sporculara doğru vuruş tekniği kazandırılmalıdır.
TOP KONTROL (DURDURMA/DENETLEME) TEKNİKLERİ
Futbolcular topu kullanabilmek için öncelikle kontrol etme becerisini kazanmış olmalıdırlar. Topa vuruş tekniklerinin öğrenilmesi sonrasında yapılan vuruşların denetim altına alınabilmesini sağlamak amacıyla top kontrol teknikleri öğretilmelidir. Modern futbol anlayışında durağan bir şekilde top kontrolü yerini kontrol ile birlikte rakip takım oyuncusunu oyundan düşürme esasına dayanmaktadır. Yani kontrol sonrasında sporcu yapmayı düşündüğü ikinci hareket için kendisine uygulama alanı yaratmak zorundadır.
Futbolcular oyun alanının bütün bölümlerinde ve oyunun her anında top kontrolü için hazır olmalıdırlar. Top kontrolü sırasında takım arkadaşlarının ve rakip takım oyuncularının hareket alanlarını kontrol etmelidir. Bu yüzden yapılan kontrollerde sporcu sürekli olarak oyun alanına bakmalı, kısa bir süre topa bakış gerçekleştirilmelidir. Aksi takdirde kontrol sonrası değişen saha içi kurgusuna uyum sağlamak ve karar vermek zorlaşacaktır.
Top kontrol teknikleri şu şekilde gururlandırılabilir;
Ayak içi ile yapılan kontrol teknikleri
Ayak dış-üst kısmı ile yapılan kontrol teknikleri
Ayak tabanı ile yapılan kontrol teknikleri
Ayak üst kısmı ile yapılan kontrol teknikleri
Diz ve kalça eklemi arasındaki bölge ile yapılan kontrol teknikleri
Göğüs ile yapılan kontrol teknikleri
Kafa ile yapılan kontrol teknikleri
Ayak Tabanı ile Top Kontrolü
Ayak tabanı kontrol adından da anlaşılacağı gibi ayağın taban kısmının parmak uçlarına yakın kısmı ile yapılır. Yerden gelen ve yüksekten öne düşümlü toplara karşı kullanılır. Uygulama esnasında vücut ağırlığı destek ayağına aktarılmalı, kontrol ayağı topun geçişini engelleyecek şekilde bilek ekleminden gerilerek yukarıya kaldırılmalıdır. Top kontrol ayağının bu hareketi ile zemin ile ayak tabanı arasında kalacak ve kontrol gerçekleştirilecektir.
Topu durdurmaya yönelik bilek hareketinin zamanında yapılmasına dikkat edilmeli ve ayak topuğu gereğinden fazla kaldırılmamalıdır. Kontrol öncesinde her iki bacak dizlerden bükülü vaziyette ve kollar yanlarda vücut dengesini sağlayacak şekilde dirseklerden hafif bükülü durumda olmalıdır.
Yükseklik kaybeden toplara karşı yapılan kontrol tekniği yerden gelen topların kontrolüne nazaran daha zordur. Kontrol sırasında vücut ağırlığı destek ayağı üzerine alınmalı, kontrol ayağı yerden 5-7 cm. kadar yükseklikte, ayak bilek ekleminden gergin bir vaziyette yukarıya kaldırılmalı; top önce yere daha sonra ayak tabanına temas edecek şekilde karşılanarak kontrol gerçekleştirilmelidir. Yüksekten gelen toplara bu kontrol tekniğini uygularken kontrol ayağının topa sert şekilde çarpması önlenmeli ve kontrol ayağının bilek hareketi zamanında yapılmalıdır. ayrıca kollar her iki yanda topun kontrolüne yardımcı olacak şekilde vücuda esnekli sağlar durumda bulunmalıdır.
Ayak Üstü ile Top Kontrolü
Ayak parmak eklemlerinin başlangıç noktaları ile ayak bileği arasında kalan ve ayağın sırt bölgesi diye adlandırılan kısım ile yapılan top kontrolleridir. Yükseklik kaybeden ya da seken topların kontrolünde kullanılır.
Topun geliş yönüne doğru oyuncu pozisyonunu almalıdır. Kontrol sırasında vücut ağırlığı destek ayağı üzerine kaydırılmalıdır. Kontrol ayağı topun geliş doğrultusu yönünde uzatılır ve gerektiği kadar dizden bükülür. Kontrol anında her iki bacak dizlerden bükülü ve esnek bir durumda olmalıdır. Son aşamada top ayak üstü ile yumuşatılarak yere düşürülür ve kontrol tamamlanmış olur. Kontrol sırasında sporcunun destek ayağı ile geriye doğru küçük bir adım atması ve kontrol ayağını temas anında topla beraber geriye doğru taşıması tekniğin tam anlamıyla öğreniminde önemlidir. Böylelikle vücudun esnek bir duruma getirilmesi mümkün olacak ve kontrol estetik bir özellik kazanacaktır.
Kontrol sırasında kollar her iki yanda ve hafif şekilde bükülü tutulmalı ve vücudun dengesini sağlamalıdır. Ayrıca kontrol anında vücut ağırlığı hafif geride kalmalıdır. Sporcuların kontrol zamanlamasını ve vücut esnekliğini sağlamaları önemlidir. Aksi takdirde top sert bir yüzeye çarpacak ve kontrol sonrası sporcunun müdahale alanı dışına çıkacaktır.
Ayak İçi ile Top Kontrolü
Ayak baş parmak eklemi ile topuk kemiğinin sınırladığı alan ile yapılan kontrollerdir. Yerden gelen ve yüksekten öne düşümlü toplara karşı kullanılır. Kontrol edilecek top yerden veya bel seviyesinde olabilir.
Yerden gelen toplara karşı sporcu öncelikle pozisyonunu almalıdır ve her iki bacak kontrol öncesinde ve sırasında diz ekleminden hafif bükülü durumdadır. Kontrol sırasında vücut ağırlığı destek ayağı üzerine yoğunlaştırılır. Kontrol anında kontrol ayağı kalça ve diz ekleminden dışa doğru döndürülür, topla buluşma anında kontrol ayağı hafif geriye çekilir ve temas süresi ayarlandıktan sonra kontrol gerçekleştirilir. Bu kontrol şekli durağan bir konumda ya da topa doğru hareketlenilerek yapılabilir. İki seçim arasındaki tercik rakibin saha içi pozisyonu ve topun hızı ile ilgilidir.
Yüksekten gelen topların ayak içi ile kontrolü iki şekilde incelenebilir;
** Yüksekten gelen topun yere düştüğü an kontrol edilmesi
** Yüksekten gelen topun yere düşmeden kontrol edilmesi
Topun yere düştüğü an yapılan kontrollerde: Sporcu top gelmeden önce pozisyonunu almalı, doğru bir zamanlama ile ayak iç yüzeyi topun üzerini örtecek şekilde tutulmalıdır. Vücut ve kontrol ayağı topun üzerine doğru kaydırılmalı, top önce yere sonra ayak içi bölgesine temas etmelidir. Kontrol sırasında vücut ağırlığı destek ayağı üzerine kaydırılarak kontrol gerçekleştirilmelidir. Kontrol anında vücudun gergin olmamasına dikkat edilmeli, dizlerden gerekli esneklik sağlanmalıdır.
Top yere düşmeden yapılan kontrollerde: Bel seviyesinde ve yere paralel ya da kavisli doğrultuda gelen toplara karşı kullanılan bir kontrol tekniğidir. Kontrol sırasında vücut ağırlığı destek ayağı üzerine aktarılmalıdır. Topun geliş yönüne göre futbolcu pozisyonunu almalıdır. Kontrol sırasında kontrol ayağı, kalça ve diz eklemlerinden dışa doğru döndürülerek top ayak iç yüzeyi ile havada buluşturulmalıdır. Buluşma anından sonra kontrol ayağı vücut ile beraber hafif geriye çekilmeli ve topun düşüş istikametini bozmayacak şekilde yumuşak bir şekilde tutulmalıdır. Ayak içi bölgesinin topa temas süresi ayarlanarak kontrol geçekleştirilmelidir.
Yapılan tüm ayak içi kontrollerde kollar vücut ağırlığını dengeleyecek şekilde yanlarda dirsek ekleminden hafif bükülü tutulmalıdır.
Ayak Dış-üstü ile Top Kontrolü
Ayağın serçe parmak eklem başlangıcından, ayak bilek eklem başlangıcına kadar olan ayağın yan-dış bölümü ile yapılan kontrollerdir. Yer ve bel seviyesindeki topların kontrolünde kullanılabilirYerden gelen toplara karşı vücut ağırlığı destek ayağı üzerine aktarılmalı ve vücut üst bölümü hafif geriye doğru alınmalıdır. Kontrol ayağı topun geliş istikametine göre ayarlanmalı ve vücut ile beraber ayak dış-üst bölgesi topun üzerine doğru yatırılarak ve zemin ile ayak yüzeyi arasına sıkıştırılarak kontrol gerçekleştirilmelidir. Kontrol sırasında bacaklar diz ekleminde bükülü durumda ve esnek olmalı ve kontrol ayağı gereğinden az ve fazla yükseklikte tutulmamalıdır.
Seken ya da yüksekten gelen toplar yer ile temas esnasında, yarım vücut dönüşü ile ayak dış yüzeyi ve vücut topun üzerine yatırılarak gerçekleştirilmelidir.
Ayak dış-üst kontrol tekniğinde kollar her iki yanda dengeyi sağlamak amacıyla dirsek ekleminden hafifi bükülü bir durumda ve kontrole yardım eder bir konumda olmalıdır.
Diz ve Kalça Arasındaki Bölge ile Yapılan Top Kontrolü
Kontrol diz ve kalça arasındaki vücut bölümü (diz üstü yüzey) ile gerçekleştirilir. Yüksekten ve yere paralel gelen topların kontrolünde kullanılır.
Sporcu topun geliş yönüne göre pozisyon almalıdır. Kontrol sırasında destek ayağı hafif bükülü durumdadır ve ağırlık merkezi destek ayağı üzerine kaydırılmıştır. Vuruş esnasında kontrol ayağı dizden topa doğru yönlenir ve gerekli mesafe ayarlanarak diz üstü yüzey ile temas gerçekleştirilir. Topa temas sonrası kontrol ayağını topun düşüş yönüne doğru topla beraber geriye ve aşağıya doğru çeker. Bu aşama sırasında vücut hafif geriye doğru bir konuma getirilmelidir. Sporcu kontrol sonrasında ikinci bir hareketi yapacak şekilde uygun bir mesafede kontrolü geçekleştirir. Kollar her iki yanda vücut dengesini sağlayıcı bir konumda ve dirsek ekleminden hafif bükülü olmalıdır. Ayrıca kontrol sırasında topun kontrolüne yardım eder bir konumda tutulmasına özen gösterilmelidir.
Göğüs Bölgesi ile Top Kontrolü
İki omuz arasında kalan bölge ve karın kısmının başladığı alan arasındaki kısım ile kontrol gerçekleştirilmelidir. Ayak ve kafa ile kontrolün gerçekleştirilemediği durumlarda sporcuların tercih ettiği bir kontrol tekniğidir. Göğüs yüksekliğinde ve yüksekten düşümlü topların kontrol edilmesinde kullanılır.
Sporcu topun geliş açısına ve hızına göre pozisyon almalıdır. Kontrol sırasında bacaklar diz ekleminden hafif büklü durumda ve kollar her iki yanda açık olmalıdır. Göğüs hizasında yere paralel olarak gelen toplarda topun şiddetini azaltmak amacıyla önde tutulan göğüs hafifçe içeriye doğru çekilirken omuzlar vücut ağırlığı ile beraber öne doğru aktarılarak kontrol gerçekleştirilir.
Yüksekten öne doğru düşümlü toplarda vücut üst bölümü geriye doğru alınmalı ve esnek bir durumda olmalıdır. Bu tip kontroller durağan bir konumda ya da sıçrayarak geçekleştirilebilir. Uygulaması göğüs hizasında gelen topların kontrolünden daha zor bir tekniktir. Bu kontrollerde vücut ağırlığı gereğinden az ve fazla geriye doğru alınmamalıdır. Kontrol sırasında bacaklar diz ekleminden hafif bükülü durumda ve kollar her iki yanda ve açık vaziyette kontrole yardım eden bir konuma alınmalıdır. Kontrol anında göğüs ile top yumuşatılarak denetim altına alınmalı ve sporcunun daha sonraki hareketi yapabileceği bir bölgeye düşürülerek kontrol gerçekleştirilmelidir. Göğüs kontrollerinde göğüs bölgesinin ve vücudun gerekli esnekliği sağlayamaması sonucu kontrol istenilen şekilde gerçekleşmez. Bu yüzden gerekli esneklik çalışmaları küçük yaşlardan itibaren sporculara kazandırılmalıdır.
Kafa (Alın Bölgesi) ile Yapılan Top Kontrolü
Boy seviyesinde ve yüksekten düşümlü topların kontrolünde kullanılan bir tekniktir. Kontrol için sporcu topun geliş açısına ve hızına göre pozisyon almalıdır. Kontrol için kafanın alın yüzeyi kullanılmalıdır çünkü kafa bölgesinin diğer kısımları ile yapılan kontrollerde topun hakimiyetini sağlamak oldukça güçtür. Alın bölgesi dar ve sert olduğundan topun kontrolünde güçlük yaşanabilir.
Kontrol sırasında bacaklar diz ekleminden, kollar her iki yanda dirsek ekleminden hafif bükülü ve durumdadır. Kontrol anında vücut ağırlığı hafifçe geriye doğru aktarılır. Alın gerekli açı ile yukarıya ve topa doğru bakar. Temas anında kafa kısmı boyun ve vücut ile birlikte aşağıya doğru esnek bir şekilde çekilir. Daha sonra vücut ağırlığı öne aktarılarak kontrol gerçekleştirilir.
Kafa ile yapılan kontrollerde ikinci bir kontrole ihtiyaç duyulabilir. Kontrol sonrası topun yere düşüş zamanının uzunluğu ve rakip oyuncuların müdahale şansı nedeniyle ikinci bir kontrolle tam denetim sağlanmalıdır.
TOP SÜRME (DRİPLİNG) TEKNİKLERİ
Oyun alanı içerisinde, topla birlikte mesafe kat etmekten daha çok rakibi sayıca eksilmek esasına dayanır. Oyun alanının bir bölümünden diğer bir bölümüne, ayak yüzeyleri ile topu denetleyerek, kısa vuruşlarla yönlendirerek kendi takımımız adına avantaj sağlayacak şekilde mesafe kat etmek olarak da adlandırılabilir. Ayrıca dripling rakibin baskı yaptığı durumlarda topu saklamak ve gol vuruşu öncesi en uygun pozisyonu yaratmak amacıyla kullanılır.
Dripling tekniği oyuncular tarafından tam anlamıyla öğrenilmeden kullanılmamalıdır. Rakibin boş bıraktığı alanlara yapılan driplingler ile kendi takımız lehine avantaj sağlayabilmek ve onların savunma derinliklerinin bozulmasını sağlamak ana düşüncedir. Takımı oluşturan bütün oyuncuların iyi dripling yapabilme özelliğini kazanmış olmaları çok önemlidir.
Driplingler sırasında genellikle oyuncular sürekli olarak topu takip ederler. Oysa ki, oyun alanındaki pozisyonunu, takım arkadaşlarını ve rakip takım oyuncularının hareketlerini kontrol etmek gerekir. Dripling yapabilmek için mutlaka boş alan gerektiğine göre boş alanların belirlenmesinde de çok önemlidir.
Katı defans anlayışındaki ve özellikle ofsayt düşüncesini taktiksel bir silah haline getirmiş takımlara karşı çok önemli bir tekniktir. Ayrıca, sürekli olarak mesafe kat edilmesi rakip takım içerisinde paniğe neden olur ve oyun kurguları bozulur. Bu yüzden zamanında ve yerinde yapılan driplinglerle rakibi zor durumda bırakması açısından önemli bir hücum tekniğidir.
Driplingler, saha içinde yapılacak aldatmalar açısından da büyük önem taşır. İyi dripling yapan oyuncular aldatma tekniklerini doğru zamanlama ile gerçekleştirirlerse rakip takım oyuncularını kolayca oyundan düşürebilecekleridir.
Futbolcular oyun alanında tüm dripling tekniklerini karma bir şekilde kullanabilirler. Sporcunun oyun alanındaki pozisyonu, rakip takım oyuncularının ve takım arkadaşlarının saha içerisindeki hareketleri dripling seçimini etkileyen faktörlerdir.
Oyun alanında uygulanan dripling teknikleri 3 ana başlık altında incelenebilir;
Ayak içi ve iç-üstü ile yapılan dripling
Ayak dışı ve dış-üstü ile yapılan dripling
Ayak üstü ile yapılan dripling
Ayak İçi ve İç-üstü ile Yapılan Dripling
Topla beraber mesafe kat edilirken ayağın iç ve iç-üst yüzeyinin kullanıldığı tekniktir. Oyun alanının tüm bölümlerinde uygulanılabilir. Futbolcular yön değiştirmelerde, savunmadan çıkışlarda, orta sahada oyun kurmada, hücumdaki gol çabalarında ve oyunu geciktirmeye yönelik hareketlerde sıkça kullanırlar.
Topa temas eden alan geniş olmasına rağmen, teknik kurgusunun düz bir doğrultuda olması nedeniyle hızlı yönlenimlere imkan vermemesi ve hareketi sınırlandırması olumsuz yönüdür. Ayağın iç ve iç-üst kısmını topa temas ettirirken sporcu doğal olarak ayağını kalçadan dışa doğru çevirmek zorunda kalacak ve düz bir doğrultuda hızla ilerlemesi güçleşecektir! Dripling sırasında sporcu bileğini yumuşak tutmalı, koşu temposu, topa temas şiddeti, sıklığı ve zamanlaması iyi ayarlanmalıdır. Oyuncu dripling esnasında rahat olmalı, heyecanlanmamalı ve sürekli olarak saha içerisinde değişen pozisyonlara kendisini uyarlayabilmelidir.
Dokunuş ayağı, topa diz ve kalça eklemlerinden dışa dönük bir biçimde salınarak hareket etmeli ve kısa vuruşlarla kontrol kaybedilmeden yönlendirilmelidir. Ayrıca dripling esnasında kollar her iki yanda ve dirsek ekleminden bükülü konumda olmalıdır. Ani hareketlenmelerde kollar mutlaka avantaj sağlayacak şekilde kullanılmalıdır.
Ayak Dışı ve Dış-Üstü ile Yapılan Dripling
Topla beraber mesafe kat edilirken ayağın dış ve dış-üst yüzeyinin kullanıldığı tekniktir. Düz ve çapraz doğrultularda hızla mesafe kat etmek mümkün olduğundan futbolcular tarafından sıkça kullanılır. Topa temas yüzeyi geniştir ve ani yön değiştirmelerle rakip oyuncular zor durumda bırakılacağından avantajlı bir tekniktir.
Ayak dış ve dış-üst yüzeyi topa içten dışa bir doğrultu üzerinde dokunmalıdır. Topa temas edecek olan ayak bilek ekleminden gevşek tutularak içe doğru çevrilmelidir. Bu ayağın topa temas eden yüzeyinin genişlemesine imkan sağlar. Destek ayağı dokunuş sırasında vücut ağırlık merkezi olarak ayarlanmalı ve gidilecek yöne göre doğru açıda ve yerde konumlanmalıdır. Kollar dripling sırasında vücudun gerekli ivmeyi kazanmasına ve vücut dengesinin sağlanmasına yardımcı olmalıdır.
Dripling sırasında topa dokunuş ayağının yeterince içeriye döndürülmemesi, ya da topun müdahale alanı alanına çıkması sıkça rastlanılan bir hatadır. Sporcular dripling esnasında saha içi pozisyonlarından, rakip takım oyuncularının ve takım arkadaşlarının konumlarından haberdar olmalıdırlar.
Ayak Üstü ile Yapılan Dripling
Ayak parmak eklemlerinin başlangıç noktaları ile ayak bileği arasında kalan ve ayağın sırt bölgesi ile topa yapılan dokunuşlarla mesafe kat etmek esasına dayanan bir tekniktir.
Top, bacak ekleminden bükülü bir durumda ve her defasında diz ekleminin altında kalan noktalarda, ayak üst yüzeyi ile temas eder biçimde vuruş yapılarak yönlendirilmelidir. Topa temas esnasında ayak bileği aşağıya doğru çevrilerek ayak ucunun yerle 90 derecelik bir açı yapacak şekilde tutulması sağlanmalıdır. Topun müdahale alanı dışına çıkmamasına özen gösterilmelidir.
Destek ayağı vücudun ağırlık merkezi olarak ayarlanmalıdır ve hafif bükülü durumdadır. Ayrıca diğer top sürme tekniklerinde olduğu gibi kollar vücut dengesini sağlayıcı ve vücuda ivme kazandıran bir konumda tutulmalıdır.
Topla beraber hızlı ve çabuk hareket imkanı sağlaması açısından avantajlı bir teknik gibi görünse de temas alanının darlığı tekniği kısıtlar. Temas alanının dar olması kullanımını kısıtlayıcı bir unsur değildir. Düz bir doğrultuda hızlı ve çabuk hareketlenme imkanı tanıdığından rakibin boş bıraktığı alanlara hızlı hücum gerçekleştirilebilir.
Hızlı ve çabuk oyuncular tekniği tam anlamıyla kavradıklarında rakip takım açısından savunulması oldukça zor oyunculardır.
ALDATMA TEKNİKLERİ
Oyun alanının her hangi bir bölgesinde kendi takımımız lehine avantaj sağlayacak bir şekilde toplu veya topsuz olarak rakip oyuncu ya da oyunculardan kurtulabilmek amacıya yapılan bileşik hareketlere aldatma (çalım) adı verilir.
Futbolda hemen hemen tüm takımlar birbirlerine önlem alma çabası içindedirler. Rakibi etkisiz hale getirmek amacıyla kendi takımımızın ve rakip takımların tüm özellikleri dikkate almamız gerekebilir. Ferdi yeteneği fazla olan oyuncularımıza kaleye yakın yerlerde riske girme özgürlüğü vererek bu özelliklerini olumlu olarak kullanabiliriz. Rakiple girilen ikili mücadelelerden fizik gücünü kullanmadan kurtulabilmenin tek yolu aldatmaların etkili kullanılması olarak nitelendirilebilir. Futbolcular baskı altından kurtulmak, bulunduğu pozisyondan daha avantajlı bir konuma gelebilmek amacıyla aldatma tekniklerini kullanabilirler. Rakibin saha içi pozisyonuna göre birkaç aldatma tekniğini bir arada gerçekleştirmek gerekebilir. Ayrıca aldatma tekniklerinde sporcular değişen saha içi pozisyonlarına göre kendilerini uyarlayabilmelidirler.
Futbolda uygulanan aldatma teknikleri 2 ana başlık altında incelenebilir;
Topsuz olarak yapılan aldatma teknikleri
Topla beraber yapılan aldatma teknikleri
Topsuz Olarak Yapılan Aldatmalar
Oyun alanının her hangi bir bölgesinde kendi takımımız lehine avantaj sağlayacak bir şekilde topsuz olarak rakip oyuncu ya da oyunculardan kurtulabilmek amacıyla yapılan bileşik hareketler olarak tanımlanabilir.
Oyuncunun gerçekleştirmek istediği davranışı rakibe sezdirmeden ya da onu yanılgıya düşürecek şekilde gerçekleştirmesi de vücut aldatması (çalımı) olarak adlandırılabilir. Aldatma sonrasında saha içinde gerçekleştireceği hareketleri iyi planlamalı ve ona göre hareket etmelidir. Ayrıca yapmış olduğu aldatma kendi takımı lehine bir avantaj sağlamalıdır.
Vücudun üst bölgesi, bel bölgesi, ayak ve bacakların doğru bir zamanlama ile çabuk ve hızlı bir şekilde kullanılması aldatmanın başarı oranını artıran bir faktördür. Ayrıca futbolcular yapacakları aldatmayı rakibe sezdirmemeli ve aldatma sonrasında yapmayı düşündükleri hareketi daha önceden planlamalıdırlar. Futbolda pozisyonlar çok hızlı bir şekilde gelişir. Bu yüzden sporcular çabuk karar verme özelliğini kazanmış olmalıdırlar. Bu yönde yapılan antrenmanlarda çabuk karar verme becerisini artırıcı zihinsel ve fiziksel antrenmanlara yer verilmelidir.
Vücut ağırlığı her iki bacağa eşit olarak dağıtılmalı ve koordine hareketlere hazır olmalıdır. Ağırlık merkezinin ayarlanması sayesinde rakibin yanılma payı artırılmış olacaktır.
Topla Beraber Yapılan Aldatma Teknikleri
Oyun alanının her hangi bir bölgesinde kendi takımımız lehine avantaj sağlayacak bir şekilde topla beraber rakip oyuncu ya da oyunculardan kurtulabilmek amacıyla yapılan bileşik hareketler olarak tanımlanabilir.
Aldatmayı yapacak olan oyuncu rakip takım oyuncularına yapacağı hareketi sezdirmemelidir. Vücut ağırlık merkezi iyi ayarlanmalı ve saha içi konum kontrol edilmelidir. Aldatma sonrasında topu nasıl kullanacağını daha önceden planlamalı ve hemen uygulamaya koyabilmelidir. Yapılan aldatmalar futbolcunun saha içinde bulunduğu pozisyona göre risk faktörü taşır. Defansta rakibe karşı yalnız kalan savunma oyuncusu aldatma yapma riskini tekrar gözden geçirmelidir!
Topla yapılan aldatmalar bir çok kaynakta değişik adlarla ve sınıflama sistemi ile verilmiştir. Topla beraber yapılan temel aldatma tekniklerinden bazıları şunlardır;
Basit Aldatma
Vuruş Aldatması
Taban Aldatması
Taban Ayak-İçi Aldatması
İleri-Geri Bacak Salınımları ile (Lokomotif) Aldatma
Makaslama Yaparak Aldatma
Ayak Dışı İle Dönüş (Beckenbauer Dönüşü) Aldatması
Topa Basıp İtmeler ile Yapılan Aldatma
Topuk/Ayak İçi ile Aldatma
Basit Aldatma
Topla hareket eden oyuncu düz bir doğrultuda rakip karşısında konumlanmışken bir tarafa doğru aldatma adımı atar ve rakip oyuncu aldatma adımının atıldığı tarafa hareketlenirken, aldatma adımının yapıldığı yönün diğer tarafına ayak dışı ile top taşınarak aldatma gerçekleştirilir. Aldatma ayağı, topu bir yöne çeker gibi çabuk bir hareket ile topun yanından geçirilerek yan ve ileri yönde bir hareket ettirilmeli; aldatma, vücut ağırlığını aynı ayak üzerine aktararak topsuz vücut aldatması ile desteklenmelidir.
Aldatma sırasında bacakların önemi kadar vücudun konumunun da önemi büyüktür. Aldatma sırasında, aldatma adımının atıldığı tarafa doğru vücut hareketlenmelidir. Daha sonra kollar hareketlenilecek diğer yön için yardımcı bir konuma getirilmelidir. Aldatma adımı gerekli tepkiyi sağlamamışsa diğer bir aldatma adımı ya da adımları kullanılabilir.
Vuruş Aldatması
Savunma oyuncusuna karşı düz bir doğrultuda topla beraber hareketlenilir ve şut atacakmış izlenimi verilerek rakip oyuncunun müdahale alanı dışına doğru yönlenilerek aldatma tamamlanır. Şut aldatmasında, rakip atılması muhtemel bir şuttan önemli vücut bölgelerini sakınma dürtüsü ile çekinecektir. Futbolda pozisyonlar ani geliştiğinden rakip oyuncunun bu kısa süreli şaşkınlığından yararlanarak aldatma başarı ile gerçekleştirilecektir.
Vuruş aldatmasında rakip oyuncu şut atılacağına inanmalıdır. Aldatma ayağı vuruş yapar bir şekilde geri çekilerek şut atılacağı izlenimini vermelidir. Ayrıca vücut ağırlığı şut atılmasını destekleyici bir şekilde aldatmaya yardımcı olmalıdır.Kollar aldatmadan sonra gidilecek olan yöne doğru vücuda hız kazandırmaya yönelik olmalıdır. Ayrıca aldatma sonrasında yapılması düşünülen hareket sporcu tarafından aha önceden planlanmalıdır.
Taban Aldatması
Rakibe yakın olan ayakla dripling yapılırken, rakibin yaklaşmasına izin verilir. Rakip topa müdahale edebilecek mesafeye ulaştığı anda topun üzerine ayak tabanı ile basılarak geriye doğru çekilir, 90 derecelik bir açı ile vücut ve aldatma ayağı ters yönde döndürülerek aldatma yapılan oyuncunun arkasından geçiş gerçekleştirilir. Tekniğin uygulanmasında zamanlama çok önemlidir. Rakip oyuncunun gereğinden fazla yaklaşmasına ve uzak kalmamasına dikkat edilmelidir. Vücut ağırlığı her iki ayağa eşit olarak paylaştırılmalı, rakip oyuncu aldatmayı sezmemelidir. Kollar her iki yanda ve açık vaziyette olmalı ve vücut dengesini sağlamalıdır. Aldatma ayağı ve vücut bölümlerinin ortak hareketi çok önemlidir.
Taban Ayak-İçi Aldatması
Teknik taban aldatmasında olduğu gibidir. Rakibe yakın olan ayakla dripling yapılırken, rakibin yaklaşmasına izin verilir. Rakip topa müdahale edebilecek mesafeye ulaştığı anda topun üzerine ayak tabanı ile basılarak geriye doğru hareketlenilecekmiş izlenimi verilir, aynı yönde ayak içi ile devam edilerek aldatma tamamlanır. Rakip oyuncu taban aldatması uygulanacağı düşüncesine sahipken yapılan bu aldatma tekniği ile yanıltılmış olacaktır.
Tekniğin uygulanmasında vücut pozisyonu taban aldatmasındaki gibidir. Sadece vücutla yapılan dönüş yerini aynı doğrultuda ilerlemeye bırakır. Aldatma adımı inandırıcı bir şekilde geriye doğru driplinge devam edecekmiş izlenimi vermelidir. Topla beraber aynı yöne yönlenim hızlı bir şekilde gerçekleştirilmelidir.
İleri-Geri Bacak Salınımları ile (Lokomotif) Aldatma
Savunma oyuncusu ile aynı hizada koşularak oyun içindeki pozisyona göre rakibe uzak veya yakın olan ayakla gerçekleştirilebilir. Genellikle uzak olan ayakla yapılan aldatmalarda topa rakip tarafından müdahale şansı tanınmaz, bu yönden avantajlı bir tekniktir. Dripling yapan oyuncu top ile rakip arasına vücudunu koyarak, aldatma ayağını topun üzerinden öne ve geriye doğru hareket ettirerek, ani duruşlar ve hareketlenmelerle rakip yanıltılarak aldatma gerçekleştirilir. Aldatma sonrasında top rakibin müdahale alanından ani bir vuruşla kurtarılmalıdır.
Aldatma ayağı, mümkünde rakip oyuncuya uzak olan ayak olarak belirlenmelidir. Rakibe yakın olan ayakla yapılan aldatmalarda rakibin müdahale şansı fazla olmasına rağmen rakip topa müdahale etmeye çalıştığı anda yapılan ani bir vuruşla ekarte edilebilecektir. Rakibe uzak olan ayakla yapılan aldatmadan daha zor bir tekniktir. Vücut ağırlık merkezi destek ayağıdır. Ani duruş ve yönlenmelerde kollar yardımcıdır ve vücut dengesini sağlamak amacıyla her iki yanda dirsek ekleminden hafifi bükülü konumdadır.
Makaslama Yaparak Aldatma
Dripling sırasında rakibin yan tarafta yada çapraz konumda olduğu durumlarda uygulanılan bir tekniktir. Toplu oyuncu aldatma ayağını topun üzerinden aşırarak ve diğer ayağı ile makaslama benzeşimli bir hareket ile topu iterek aldatmayı geçekleştirir. Aldatma ayağı yan doğrultuda topun üzerinden aşırılmalı, destek ayağı arkadan topa yönlenerek top sürme işlemine devam etmelidir. Aldatma yağı yere sağlam basmalı ve vücutla beraber rakip müdahalesine karşı bir perde görevi görmelidir.
Kollar dirsek ekleminden bükülü durumda rakip müdahalesine karşı vücut ve aldatma ayağı ile birlikte perdeleme görevini yerine getirir durumda olmalıdır. Ayrıca yön değiştirme sırasında vücut dengesini sağlamalıdır.
Ayak Dışı İle Dönüş (Beckenbauer Dönüşü) Aldatması
Toplu oyuncu rakip oyuncunun baskısından kurtulmak amacı ile pas verecekmiş gibi yaparak rakiple top arasına vücudunu koyar. Ayağın dış kısmı ile rakibin müdahalesini engelleyecek şekilde kendi ekseni etrafında tam dönüşü yaparak aldatmayı gerçekleştirir.
Dönüş, top ile rakip oyuncu arasına vücudun sokulması ve destek ayağı üzerinde kısa adımlar alınarak yapılmalıdır. Topun ayak dış yüzeyi ile teması kesilmemeye çalışılmalıdır. Aksi takdirde top kontrolünde sorunlar yaşanacaktır.
Aldatma sırasında kalça bölgesi geriye doğru çıkarılmalı, kollar dirseklerden hafif bükülü konumda olmalıdır. Bu rakibin topa müdahalesini engelleyici bir unsurdur. Vücut ağırlık merkezi destek ayağı olarak belirlenmelidir,
Topa Basıp İtmeler ile Yapılan Aldatma
Dripling yapan oyuncu savunma oyuncusu yanında koşarken topla rakip arasına girerek rakibe uzak olan ayakla topun üzerine basar, rakip oyuncuya duracağı izlenimini verdikten sonra aynı doğrultu üzerinde topa kısa dokunuş gerçekleştirir. Rakip oyuncu hata yapana kadar topa basıp itmeler devam eder. Durma ve hızlanma hareket ile birlikte koordineli bir şekilde gerçekleştirilmelidir. Rakip oyuncu yavaşladığı anda etili bir vuruşla top rakibin müdahale alanı dışına taşınarak aldatma gerçekleştirilmelidir.
Topuk/Ayak İçi ile Aldatma
Dar alanda ve baskı yapan savunma oyuncularına karşı kullanılan bir aldatma tekniğidir. Vücut aldatma yapılacak yöne çevrilir. Aldatma ayağı aynı doğrultuda aldatma yaparak salınır. Topun yanından geçen ayak, bilek ekleminden döndürülerek ya da topuk yüzeyi kullanılarak tekrar geriye topa yönlenir, top destek ayağının arkasından geriye çekilerek dönülür ve ters yönde hareket edilerek aldatma geçekleştirilir.
Vücut ağırlığı aldatma sırasında yapılan ani duruşa göre ayarlanmalıdır. Topuk ya da ayak içi ile yapılan bilek hareketi, vücut ve bakış ile desteklenmelidir. Kollar duruş sırasında vücuda yardımcı bir konumda ve her iki yanda açık durumda olmalıdır.
MARKAJ TEKNİKLERİ
Rakip oyuncudan önce topa müdahale edebilme, toplu oyuncuya üstünlük sağlama ve topu tehlikeli bölgeden uzaklaştırma amacıyla genellikle savunma oyuncularının tercih ettikleri tekniklerdir. Savunma oyuncuları sıklıkla kullanmakla beraber takımı oluşturan bütün oyuncuların temel markaj tekniklerimi tam anlamıyla biliyor ve uyguluyor olmaları gerekir.
Markaj; Karşıdan gelen rakibe karşı, rakip önde iken ve rakip yan tarafta iken yapılabilir.
Karşıdan gelen rakibe karşı markaj: Oyuncu saha içerisinde pozisyonunu almalıdır. Toplu oyuncunun yapacağı davranışın ne olacağının sezinlenmesi çok önemlidir. Rakip oyuncu topa son kez dokuduğu anda, top ayağından açıldığı anda müdahale geçekleştirilmelidir. Topa müdahale rakip oyuncunun muhtemel geçiş yönü kapatılarak ve ayağın iç kısmı kullanılarak yapılmalıdır. Müdahalenin rakibe uzak olan ayakla gerçekleştirilmesi gerekir. Vücut ağırlığı destek ayağı üzerinde iken müdahale ayağı top engellenerek/çelinerek rakipten kurtarılmaya çalışılmalıdır. Rakibin topa son dokunuşu beklenirken küçük kayma adımları ile oyun geciktirilmeli ve topu süren ayağı hangisi ise markajı yapan oyuncunun da o ayağı önde olmalıdır.
Rakip önde ve yanda iken yapılan markajlarda; Sporcular zamanlamayı iyi ayarlamalıdırlar. Bu tür pozisyonlarda kayarak markaj tekniği kullanılır. Topa müdahale edilemediği durumlarda müdahale yapan oyuncu oyundan düşecektir. Bu yüzden markaj tekniği daha önce denenmiş ve çok tekrarlanmış olmalıdır. Ayrıca markaj öncesinde bacaklar diz ekleminden bükülü bir durumda ve kollara her iki yanda müdahaleye yardımcı konumda tutulmalıdır.
Öndeki rakibe markaj uygulanırken rakibe atılan topa müdahale edebilmek için her an hareketlenmeye ve müdahaleye hazır olunmalıdır. Rakip oyuncu topa hareketlenmeden savunma oyuncusu topun atılacağını sezinlemeli ve müdahaleyi gerçekleştirmelidir. Dikkat edilmesi gereken en önemli nokta eğer topa kayarak markaj tekniği kullanılmadan müdahale edilebiliyorsa bu teknik gerekmedikçe kullanılmamalıdır.
Rakip oyuncu topa vurmadan savunma oyuncusunun topu ayak ya da bacağını kullanarak bloke etmesine “Blokaj Tackling”, rakip oyuncunun driplingi ya da topa vuruş anında vücudunu kullanarak topun önüne doğru kayarak yaptığı müdahaleye de “Sliding Tackling” adı verilir.
Uygulanması oldukça güç bir tekniktir. Topa müdahale edilemediği durumlarda rakibe faul yapmamak neredeyse imkansızdır. Teknik eğer tam anlamıyla bilinmiyorsa sporcu tarafından kullanılmamalıdır. Hem kendisinin hem de rakip oyuncunun ciddi ölçülerde yaralanmasına sebebiyet vereceğinden teknik daha önceden özellikle küçük yaştaki sporculara anlatılmalı ve uygulatılmalıdır. Oyuncular topa müdahale edeceklerinden emin olmadıkları durumlarda bu tekniği kesinlikle uygulamamalıdır. Müdahale sırasında oyuncu kayma işleminde müdahale ayağının üstündeki kolunu yere denge amacıyla koymalı, üst kısımda kalan ayağını faule sebebiyet vermemek amacıyla diz ekleminden geriye doğru bükmelidir. Ayrıca müdahale sonrasında topu ve rakibi kontrol edebilmek amacıyla ikinci bir hareketi pozisyon öncesinde planlamalıdır.
TAÇ ATIŞ TEKNİĞİ
Futbol oyun alanı kenar çizgileri dışına çıkan topların, futbol oyun kurallarının belirlediği çerçeve içerisinde oyuna sokulması olarak tanımlanabilir. Top, çift elle tutulur ve kollar birbirine paralel konumda kafa bölgesi üzerinden aşırılarak; önce geriye sonra ileriye salınır biçimde hareket ettirilir. Son olarak top her iki eli aynı zamanda terk edecek biçimde ve ayaklar yerle temasını kesmeden atışın yapılacağı bölgeye doğru savrularak atış tamamlanır. Taç atışı sırasında ayaklar çizgiye ve oyun alanı içindeki bölüme basmamalıdır.
Taç atışının yakın ve uzak mesafelere atışı; taç atışı yapan oyuncunun tercihine ve oyun alanındaki hareketlenmelere göre belirlenir. Futbolcular uzun mesafeli taç atışı yapacaklarında mutlaka hızlanma adımı almalı ve saha içindeki değişiklikleri kontrol etmelidirler.
Taç atışı, öne destek adımı alınarak ya da her iki bacak aynı hizada iken şekilde yapılabilir. Destek adımlı taç atışlarında ağırlık merkezi atış sırasında destek ayağı üzerinde olmalı ve diğer ayak atış sırasında gergin bir durumda kalırken destek ayağı hafifçe dizlerden bükülü konumda olmalıdır. Her iki bacağın aynı hizada tutulduğu taç atışlarında; vücut ağırlığı her iki ayağa eşit olarak paylaştırılmalıdır. Ayaklar diz ekleminde gereği kadar bükülü ve omuz genişliğinde açık olmalıdır. Her iki teknikte de kollar kafa bölgesinden geriye doğru çekildiğinde, bel bölgesinden kuvvet alınarak vücut bölümlerinin koordinasyonu ile gerçekleştirilmelidir.
KALECİ TEKNİKLERİ
Günümüz futbolunda kaleci artık sadece 3 direk arasında sorumluluğu bulunan bir futbolcu değildir. Saha içerinde gelişen pozisyonlarda ceza alanında ve son adam olan savunma oyuncusunun arkasında kalan bölgelere müdahale edebilecek özellikte olması istenmektedir. Ayrıca çağdaş futbol anlayışında takımı oluşturan tüm oyuncular gol atabilme becerisine ve şansına sahip olmalıdırlar. Bu yüzden hücum oyunu tüm takımlar tarafından uygulanmaya çalışılır. Bu da kalecilerin saha içindeki sorumluluklarını artıran bir faktördür.
Oyun kuralları çerçevesinde kaleciler kendilerine ayrılan alan içerisinde vücudunun diğer bölümleri yanında ellerini kullanabilme avantajı ile diğer futbolcular arasında farklı ve özel bir yere sahiptirler. Kalecilerin sadece kaleye yönlendirilen topları durağan bir şekilde engellemeleri istenmemektedir. Futbol temel tekniklerinin tamamı futbolcular tarafından bilinmeli ve gerektiğinde kullanılabilmelidir.Saha içindeki diğer oyuncuların yaptıkları hataların bir şekilde telafisi mümkünken, kalecilerin yaptıkları hataların telafisi bulunmamakta ve genellikle gol ile sonuçlanmaktadır.
Kaleciler saha içerisinde bulundukları konum nedeniyle oyun alanını, rakip takım oyuncuları ve takım arkadaş-ların pozisyonlarını en geniş açı ile gözlemleyen futbolculardır. Kalecinin konumu aynı zamanda sorumlu-luğunun artması anlamına da gelir. Bu yüzden kaleciler takım arkadaşlarını oyun içerisinde uyarmalı ve yönlendirmelidir.
Kaleci hem savunma hem de bir hücum oyuncusudur! Kaleciler kendi takımının hücuma çıkışını topu oyuna sokma teknikleri ile hızlandırabilir hatta gol pası verebilir. Aynı zaman da rakip takımın gol çabalarının sonlandığı en son noktadadır. İşte bu yüzden kaleciler savunma ve hücum oyunlarını iyi oynayabilmelidir.
Kaleciler oyun alanındaki konumları ve ayrıcalıkları ve sorumlulukları ile bazı özellikleri taşımalıdırlar. Bu özellikler;
Reaksiyon zamanının kısa olması,
Hızlı ve doğru karar verebilme ve kararlılık,
Liderlik ve güven vericilik,
Mükemmele yakın bir hareketlilik ve esneklik,
Çeşitli şekillerde gelen toplara müdahale yapabilecek bir vücut yapısı,
Kalesinde ve Saha içinde doğru konumda bulunma,
Futbol temel tekniklerini bilme ve gerektiğinde kullanabilme,
Soğukkanlı, dengeli ve takımı ile uyum içinde olmak gibi bir çok nitelik iyi bir kalecide bulunması gerekli özellikle olarak sıralanabilir.
Topların Yakalanması/Tutulması
Kaleye yönlendirilen topların şiddeti, yüksekliği ve gittiği yön kaleci için çok önemlidir. Kaleciler kale ve oyun alanı içerisinde nerede duracağını bilmelidirler. Kale alanı içerisinde ağırlık her iki bacağa eşit olarak paylaştırılmış ve omuz genişliğinde açık olmalıdır. Ayrıca bacaklar diz ekleminden gerektiği kadar bükülü durumda ve vücut üst bölümü hafif önde olmalıdır. Kollar her iki yanda dirsek ekleminden hafif bükülü konumdadır. Kaleye yönelen toplara müdahale için her an tetikte beklemeli ve oyunu dikkatli bir şekilde gözlemelidir. Kaleciler ceza alanı içerisinde kaleye çeşitli yüksekliklerde ve hızda gelen toplarda uygun tekniği kullanarak müdahale etmelidirler.
Yüksekliklerine ve Yönüne göre topların tutulması 6 ana başlık altında incelenebilir;
Yerden Kalecinin Üzerine ve Yanlara Gelen Topların Tutulması
Diz Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Bel Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Göğüs Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Diz, Bel ve Göğüs Hizasında Yanlara Gelen Topların Tutulması
Yüksekten Gelen Topların Tutulması
Yerden Kalecinin Üzerine ve Yanlara Gelen Topların Tutulması
Yerden kalecinin üzerine gelen toplarda kaleciler iki temel teknikle topu elleri ile kontrolleri altın alabilirler: Bunlar, Eğilme ve Diz çökme teknikleridir.
Eğilme Tekniği: Kaleci topun geliş doğrultusunda bulunmalı, her iki ayağı topun geçişini engelleyecek açıklıkta tutulmalıdır. Gövdenin üst bölümü belden öne doğru eğilmeli, gözler topu izler durumda ve kollar gergin olmalıdır. Daha sonra ellerin avuç içi kısımları topa dönük tutularak topu karşılanır; karşılama sırasında kollar dirsek ekleminden bükülerek parmaklarla yavaşlatılan top sıkıca kavranarak göğüs bölgesine doğru çekilir ve teknik tamamlanır.
Diz Çökme Tekniği: Eğilme tekniğinde olduğu gibi, kaleci topun geliş doğrultusundadır. Çökme ayağı bükülmeye başlandığı an diğer ayak hafife çökme ayağından uzaklaşır. Çökme ayağının diz eklemi diğer ayağın topuk hizasında ve hafif açık konumda olmalıdır. Ellerin avuç içi kısımları topun geliş doğrultusunda açık durumda olmalı, topa temas anında eller topu sıkıca kavrarken vücut öne doğru topun üzerine doğru eğilmiş durumda olmalıdır. Eller ve göğüs yardımı ile top bloke edilerek teknik tamamlanır.
Yerden yanlara gelen topların yakalanması: Eğilme ve diz çökme tekniği ile gerçekleştirilemez. Kalecinin bulunduğu doğrultuda yönlenmeyen topu yakalama amacıyla bulunduğu yerden yatarak topu bloke etmesi olarak tanımlanabilir. Kaleci topun arkasında konumlanacak zamana sahip değilse, bacaklar hızla hafifçe dışa doğru açılır, çökme v ya da uzanma hareketine başlarken vücut ağırlığı topun geldiği tarafa doğru kaydırılarak gövde topa doğru yatırılır. Son aşamada topa doğru uzatılan eller ile top kavranır ve teknik tamamlanır. Topa yakın olan el (alttaki el) topun arkasında yakalama ve perdeleme yaparken, diğer el top üzerinde pres yapar konumda tutulmalıdır. Ayrıca top bloke edildikten hemen sonra vücuda doğru çekilmeli, yukarıda kalan ayak kalçadan savrularak perdeleme yapacak şekilde diz ekleminden bükülerek top üzerine kapatılmalıdır.
Diz Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Kalecinin diz seviyesinde üzerine doğru gelen topu kollarını ellerini ve vücudunu kullanarak kontrol etmesi olarak tanım-lanabilir.
Diz seviyesinde gelen topların kontrolünde eğilme tekniği ve çökme tekniği uygulanabilir. Çökme tekniğinde çökme ayağının diz eklemi diğer ayağın topuk hizasında yere değer konuda değil de biraz yukarıda tutulmalıdır. Yapılacak diğer hareketler çökme tekniğinde olduğu gibidir. Eğilme tekniğinde diz hizasında gelen top, yerden gelen topların yakalanması sırasındaki tüm özellikleri ile aynıdır.
Bel Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Kalecinin bel seviyesinde üzerine doğru gelen topu kollarını ellerini ve vücudunu kullanarak kontrol etmesi olarak tanımlanabilir.
Ayaklar omuz genişliğinde açık, diz ekleminden hafif büklü durumda ve vücut ağırlığı her iki ayağa eşit olarak paylaştırılmış durumdadır. Gövde hafif öne eğik, kollar dirseklerden bükülü ve yere paralel, topun geliş yönüne doğru avuç içleri yukarıya bakar şekilde topa uzatılırken parmaklar yumuşak ve açık tutulmalıdır. Gelen top geliş doğrultusunda ve bel bölgesinde kollar ile bloke edilirken, vücut omuzlar yardımı ile hafif içeriye doğru çekilerek teknik tamamlanır. Kontrol esnasında bacaklar gerginleştirilerek gövde bel bölgesinde öne doğru eğilir. Eller kontrol sırasında topu sıkıca sarmalı ve vücuda çarpıp sekmesine engel olmalıdır.
Göğüs Seviyesinde Kalecinin Üzerine Gelen Topların Tutulması
Teknik göğüs hizasında gelen topların yakalanmasında olduğu gibi, kafa hizasında gelen topların yakalanmasında da hafifçe sıçrayarak gerçekleştirilebilir. Ayaklar omuz genişliğinde açık, vücut ağırlığı her iki ayağa eşit şekilde paylaştırılmış ve bacaklar diz ekleminden hafifçe bükülü durumdadır. Avuç içeri topun geliş doğrultusunda açık ve eller topu göğüs hizasında bloke edecek yüksekliğe kaldırılmalıdır. Gövde hafifçe öne eğik, parmaklar yumuşak ve açık olmalıdır.
Top kollar ile bloke edilirken vücut omuzların yardımı ile hafifçe geriye doğru çekilir, topun göğse teması anında göğüs yumuşak ve gevşek tutulmalı ve topu eller ile sıkıca kavrarken, göğüs bölgesinde bloke edilmesi ile teknik tamamlanmalıdır.
Diz, Bel ve Göğüs Hizasında Yanlara Gelen Topların Yakalanması
Ayaklar omuz genişliğinde açık, vücut ağırlığı her iki ayağa eşit şekilde paylaştırılmış ve bacaklar diz ekleminden hafifçe bükülü durumda vücut topun geliş yönüne doğrudur. Kaleci bulunduğu konuma göre küçük adımlar atarak rakibin kaleyi görüş açısını daraltmalıdır. Vücut ağırlığı topun atıldığı tarafta kalan ayak üzerine yoğunlaştırılır, diğer ayak diz ekleminden bükülü konumdadır. Ağırlık merkezi haline getirilen ayakla bir yaylanma ile vücut topun geldiği tarafa doğru yatırılarak kollar ile topa doğru uzanılır. Ellerin topun arkasında ve yanında kalmasına dikkat edilmeli, parmaklar geniş bir açı ile açılarak topu sarmalıdır. Yere düşüş anında ilk temas dirsek üzerine olmalı ve vücut esnek bir şekilde yere bırakılır. Son aşamada bloke edilen top karın bölgesine çekilerek teknik tamamlanır.
Kollar ile topa yapılan uzanma hareketi yanlara gelen topların yüksekliğine göre kaleci tarafından ayarlanmalıdır. Zor bir teknik olması yanında kalecilerin düşüş anında sakatlanmalarına da neden olabilir. Teknik tam anlamıyla öğrenilmeden sporcu tarafından denenmemelidir.
Yanlara gelen topların dışında öne düşümlü topların tutulması da önemlidir. Ceza alanı içerisinde kalecinin bulunduğu konum itibariyle bazı pozisyonlarda topun kendisine gelmesini beklemeden topu önde karşılaması gerekebilir. Ayrıca bu tip toplara rakibin müdahale şansı olduğundan kaleciler gerektiğinde bu tekniği kullanabilmelidirler. Kaleci diğer tekniklerde olduğu gibi vücut pozisyonunu ayarlar. Her iki bacak diz ekleminden gereği kadar bükülerek ayak uçları ile bir esneme hareketi yapar ve vücut öne doğru yönlenir. Öne doğru yönlenme sırasında kollar ileriye doğru uzatılarak el ve kollar ile top sıkıca sarılır. Düşüş sırasında öncelikle topun alt yüzeyi yere değmeli, kontrol sırasında kaleci topu vücudu ile perdeleyerek teknik tamamlanmalıdır.
Yüksekten Gelen Topların Tutulması
Kaleciler yüksekten gelen toplar için ceza alanı içerisinde pozisyonlarını almalıdır. Vücut ağırlık merkezi her iki ayağa eşit olarak paylaştırılmış ve bacaklar diz ekleminden hafif bükülü konumda hareketlenmeye hazır durumda olmalıdır. Yüksekten gelen topa yükseliş için bir adım öne alınarak dizlerden bir esneme hareketi ile kolların yardımı ile sıçrama gerçekleştirilir. Eller tam topun gerisinde ve el başparmakları diğer parmaklardan açık durumdadır. Sıçrama sonrasında kollarla uzanılarak top eller ile sıkıca kavranmalıdır. Havada bloke edilen top düşüşle beraber vücuda doğru çekilerek teknik tamamlanmalıdır.
Eğer kalecinin müdahale alanı içinde rakip oyuncu varsa ve kaleci topa yükselme mesafesine sahip değilse destek adımı almadan durağan konumdan sıçramayı gerçekleştirerek topu yakalamalıdır. Kaleciler yüksekten gelen topların yakalanmasında zamanlamayı iyi ayarlamalıdır.
Ayrıca kaleciler yüksekten gelen topları tutabileceklerinden şüphe duyuyorlarsa topu tehlikesiz bir alana yönlendirmek, üst direk üzerinden aşırtmak, direklerin yan tarafından oyun alanına çıkartmak için topu çelmelidir. Kaleciler çabuk karar vermeli topu tutma ve çelme yönünde kararsızlığa düşmemelidir. Yerden gelen topların çelinmesinde de aynı mantık geçerlidir. Yakalanamayacak olan top rakip oyuncuların müdahale alanı dışına ya da direklerin yan tarafından oyun alanı dışına taşınmaya çalışılır.
Topun Yumruklanması
Kaleciler topu her zaman yakalayamazlar. Ceza alanı içerisinde tutamayacakları yüksek topları yumruklama tekniği ile uzaklaştırmalıdırlar. Top yumruklanarak rakip takım oyuncularının müdahale edemeyeceği bir uzaklığa gönderilmelidir. Genel olarak iki temel yumruk tekniği vardır. Bunlar; tek yumruk tekniği ve çift yumruk tekniğidir.
Tek el ile uygulanan yumruk tekniğinde; genellikle yüksekten bombeli şekilde düşen toplara uygulanan bir tekniktir. Kalecinin kale alanına gelen yüksek toplarda rakip ve kendi takım oyuncularının baskısına rağmen topu yumruklarken iyi bir uzanış ve sıçrama gerçekleştirmesi gerekmektedir. Yumruklayacak olan kol omuzdan yukarıya doğru bir salınım gerçekleştirirken diğer kol vücudun yükselmesine ve diğer oyuncuların müdahalelerine karşı perdeleme görevi yapar. Yumruklama tekniği gelişen pozisyonun durumuna göre, öne destek adımı alınarak ya da durağan bir konumda yapılabilir. Vuruş kolu vuruş anında gergin tutulmalı, vuruş yüzeyinin düzgün olmasına özen gösterilmelidir.
Çift el ile yapılan yumruklama tekniğinde; Kaleci üzerine doğru sert gelen yüksek topa vuruş yüzeyini artırmak ve daha kuvvetli bir vuruş gerçekleştirmek amacıyla çift yumruk kullanarak topu uzaklaştırma tekniğini kullanır. Vücut pozisyonu vuruş bölgesi hariç tek elle yapılan yumruk tekniğindeki gibidir. Yükselme anında iki kola göğüs bölgesinde birleştirilmiş ve dirsek ekleminden bükülü durumdadır. Vuruş sırasında göğüs bölgesinden topun altına ya da merkez noktasına doğru kollar yukarıya/öne doğru uzatılarak birleştirilmiş yumruk yüzeyi ile vuruş gerçekleştirilir. Kaleciler yumruklama tekniklerinde zamanlamayı iyi ayarlamalıdır. Unutulmaması gereken nokta, yakalanması mümkün olan bir top asla yumruklama tekniğiyle uzaklaştırılmamalıdır.
Kaleci ve Topun Oyuna Sokulması
Kaleci kaleye yönlenen topları etkisiz hale getirmenin yanında, hücumun başlatılmasında en önemli görevi üstlenen futbolcudur. Kaleciler yakaladıkları topları oyuna sokuştaki zamanlamaları çok önemlidir. Ayrıca çabuk karar vermeli ve isabetli bir şekilde topu kendi takımları lehine avantaj sağlayacak şekilde takım arkadaşlarına kazandırmalıdırlar.
Topun oyuna sokulması iki şekilde yapılabilir. Bunlar; Elle topun oyuna sokulması, ayak ile topun oyuna sokulmasıdır.
El ile Topun Oyuna Sokulması
El ile topun oyuna sokulması ayakla oyuna sokulmasından bazı yönlerden avantajlı bir tekniktir. Elle topun oyuna dahil edilmesi daha kolaydır ve istenilen bölgeye kolayca atılabilir. Ayrıca kaleciler ikinci bir hamle gerektirmeden çok hızlı bir şekilde topu oyuna sokabilirler. Bu da organize hızlı bir hücumun başlaması anlamına gelir.
El ile topun oyuna sokulmasında 3 farklı teknik kullanılabilir.
Yuvarlama Tekniği; Eldeki topun yerden yuvarlanarak oyuna sokulma tekniğidir ve kısa mesafelere gönderilecek olan toplar için kullanılırlar. Tekniğin uygulanması sırasında kaleci atışı yapacak olan koluna ters yöndeki ayağını geniş bir adımla öne almalıdır ve vücut ağırlığı belden ön tarafa doğru eğilmelidir. Atışı yapacak olan kol geriye doğru çekilir, top avuç içinde parmakların kontrolü altındadır ve topun elden çıkışı sırasında kol omuz kısmından itibaren atış doğrultusunda uzatılarak teknik tamamlanır. Topu yuvarlama tekniği; çamur, zeminde su birikintisi ve topun zemindeki hareketini engelleyici unsurlar bulunmadığı durumlarda kullanılmalıdır.
Fırlatma Tekniği; Topun ceza alanından orta uzaklıktaki mesafelere gönderilmesinde avantajlı bir tekniktir. Kaleciler topu kısa sürede oyuna sokarak, hücum oyununda kendi takımları lehine avantaj sağlayacaktır. Atışı yapacak olan kolun uzağındaki ayak ön tarafa doğru geniş bir adım alır. Top avuç içerisinde, kollar dirsek ekleminden hafif büklü konumda geriye çekilerek omuz hizasına getirilir. Diğer kol hız almak ve vücut dengesini sağlamak amacıyla yan tarafta açık durumdadır. Topun elden çıkışı sırasında kol topun gidiş yönünde uzatılarak teknik tamamlanır.
Savurma Tekniği; Topun uzun mesafelere gönderilmesinde kullanılan bir tekniktir. Top avuç içinde ve vücudun yan bölümünde atışı yapacak kol tarafındadır. Atışı yapacak olan kolun uzağındaki ayak ön tarafa doğru geniş bir adım alır. Atış kolu gergin bir vaziyette topla beraber yan-geriye doğru çekilir, yukarıya ve öne doğru bir yay çizecek şekilde top savrulmalıdır. Diğer kol vücudun yan tarafında atış hızına yardımcı ve açık bir durumda vücut dengesini sağlamalıdır. Savurma sonrasında savurma kolu topun gidiş doğrultusunda uzatılarak teknik tamamlanır.
Ayak ile Topun Oyuna Sokulması
Kalecilerin oyun esnasında çok sık kullandıkları bir tekniktir. Topun el ile ulaştırılamayacağı uzak noktalar gönderilmesinde çok etkilidir. Teknik uygulanırken kaleci yeterli hızlanma mesafesini kullanmalıdır. Ayak ile topun oyuna sokulmasında iki temek teknikten söz edilebilir. Bunlar; Vole ve Yarım vole teknikleridir.
Vole Vuruşu ile Topun Oyuna Sokulması;
Vücudun ön tarafında iki elle rahat bir biçimde tutulan top, hızlanma adımları sonrası, topa vuruş yapacak olan ayağa doğru aşağıya doğru bırakılır. Topa ayağın üst kısmı ile bacak geriden getirilerek diz hizasında ayak üstü ile vuruş geçekleştirilmelidir. Ayak bilek eklemi vuruş sırasında gergin tutulmalı, atılmak istenilen mesafeye uygun bir şiddette vuruş gerçekleştirilmelidir. Vuruş esnasında vücut ağırlık merkezi destek ayağında olmalı, vücut hafif öne doğru eğilmelidir. Vuruşu yapacak olan ayağın geriye ve ileriye olan salınım topun hızını etkileyeceğinden, kaleciler uzak mesafelere gönderecekleri toplarda vuruş ayağını olabildiğince geriden getirmelidirler.
Yarım Vole Vuruşu ile Topun Oyuna Sokulması; Tekniğin uygulanmasında vücut konumu vole tekniğinde olduğu gibidir. Sadece vuruş top yere temas ettiği anda yapılır. Hızlı bir yönlenim eğrisi ve hızı vardır ve bu yüzden topun gidişini engelleyen rüzgarlı havalarda sıkça kullanılır. Ayrıca hızlı hücumun başlatılmasında etkili bir tekniktir. Çamurlu ve topun yerdeki temasında yönlenim hatalarına neden olan zeminlerde tercih edilmemelidir.
Kalecinin Saha İçindeki Pozisyonu ve Sorumlulukları
Çağdaş futbol anlayışında durağan ve caza alanına çakılı kalmış kalecilere yer verilmemektedir. Anacak kaleciler birinci derecede sorumlu oldukları caza alanı ve kale alanını çok iyi tanımalıdırlar. Değişen pozisyonlarda kaleciler doğru konumda bulunabilmeli ve çabuk karar vererek gerekli olan müdahaleyi gerçekleştirebilmelidirler.
Gelişen rakip takım ataklarında rakip oyuncuların kaleyi görüş açılarını daraltmalıdır. Bunu yapabilmek için doğru konumda, üzerine gelen ya da durağan konumda olan rakip oyuncuya doğru yönlenmeli ve topu olumlu şekilde kullanmasını engellemeye çalışmalıdır. Ayrıca keleciler kale alanı, topun bulunduğu yer ve rakip arkadaşlarının saha içerisindeki dağılımına göre doğru yerde ve açıda konumlanmalıdır.
Reaksiyon zamanının kısa olması kaleciler için büyük bir avantajdır. Oyun alanında gelişen ani pozisyonlarda kaleciler çabuk tepki verebilmeli ve kendi takımı lehine en doğru davranışı gerçekleştirmelidir. Reaksiyon zamanının kısalığını; hızlı ve doğru karar verebilme becerileri ile birleştirerek kararlı bir şekilde uygulamaya koymalıdır.
Kaleciler saha içerisinde lider ve güven verici olmalıdırlar. Oyun alanını, rakip takım oyuncularını ve takım arkadaşlarını en geniş açı ile görme avantajı ile takım arkadaşlarına gerekli uyarılarda bulunmalıdır. Moralini her durumda üst seviyede tutarak takım arkadaşlarına destek olabilmelidir. Oyun alanı içerisindeki soğuk kanlı hareketleri ile güven verici ve takımı oluşturan oyuncular uyumlu bir kişiliğe sahip olmalıdır.
Kaleci temel teknikleri yanında kaleciler, futbol temel tekniklerinin tamamını bilmeli ve gerektiğinde kullanabilmelidirler. Ayrıca kaleciler mükemmele yakın bir hareketlilik ve esneklik özelliği kazanmak için küçük yaşlardan itibaren gerekli çalışmaları yapmalıdırlar.
Gelişen futbol anlayışında kaleciler, özel ve farklı bir konumdadırlar. Sorumluluk alanları genişlemiş, kalesine en yakın takım arkadaşının arkasında kalan boş alanlar sorumluluk alanına girmiştir. Sorumluluk alanının genişlemesi ile birlikte kaleciler bir noktaya bağlı kalmadan oyun alanında değişen pozisyonlara göre ceza alanının dışında konumlanarak rakip atakları durdurmak zorunda kalmaktadır. Ayrıca başlatacakları hızlı hücumlarla gol pası bile verebilmektedirler. Günümüzde gol atma becerisine sahip kalecilere bile sıkça rastlanmaktadır!
Kaleciler oyun alanında hareketli gelişen pozisyonlar yanında rakip tarafından kullanılacak duran toplarda da gerekli teknik ve taktik davranışları gerçekleştirebilmelidir. Kaleye yakın yerlerden kullanılacak olan serbest atışlarda kurulacak olan barajlarda oyuncular kalecinin isteği doğrultusunda yönlenmelidirler. Unutulmaması gereken nokta oyun içinde oluşturulacak olan barajlarda kimlerin yer alacağı ve kaç kişiden oluşacağı antrenmanlarda daha önce belirlenmiş olmalıdır.
Kaleciler için yan taraftan yapılan ortalar ve korner atışları büyük önem taşır. Yan taraftan gelen yerden ve yüksek toplarda kaleciler doğru konumda olmalı ve doğru zamanlama ve teknikle atağı etkisiz hale getirmelidir. Kaleciler daha önceden antrenmanlarda yanlardan gelen ortalar ve korner atışlarına karşı geliştireceği teknik ve taktik davranışları çalışmış olmalıdır. Korner atışlarında ön ve arka direkte iki oyuncunun bulunması kalecinin çıktığı yan topta başarısız olması halinde bir güvence olarak görülür.
Kaleciler bloke ettikleri topu oyuna sokarken çok dikkatli olmalıdırlar. Değişen pozisyonlarda topu oyun kurallarının müsaade ettiği ölçüde geç veya erken kullanabilirler. Önemli olan en uygun tekniği en uygun zamanda kullanabilmektir.
Kaleciler oyuna alanını, rakip takım oyuncularını ve kendi takım arkadaşlarını en geniş açı ile görebilen ve diğer oyunculardan farklı olarak ceza alanında ellerini kullanabilen özellikli futbolcular olarak; futbol temel tekniklerinin tamamını bilmeli ve gerektiğinde kullanabilmelidir. Ayrıca kalecilerin antrenmanları takım arkadaşlarının antrenmanlarından yerine göre ayrı tutulmak zorundadır. Kalecilerin antrenmanları tek başına bir araştırma konusu olacak kadar geniş ve kapsamlıdır.